yemek tarifleri

Çoğunluk Raporuna İtiraz

19 Mart 2015 | Yazdır Yazdır


4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA

ANKARA

Dosya No:2007/567 Esas

Bilirkişi Raporuna İtiraz Eden

(DAVACI ve KARŞI DAVALI)_____/ SS. Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi

VEKİLİ________________________/ Libya Cad. No:32/3 Ahmetler-ANKARA.

DAVALI ve KARŞI DAVACI_______/ Mehmet Baki Altıntaş,

DİĞER DAVACI_________________/ SS Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifi

VEKİLLERİ_____________________/Av. Yılmaz Ungan,  Av. İbrahim Narman, Av.

Volkan Karakaş,

T.KONUSU_____________________/ 12.12.2014 tarihli (4 kişilik) bilirkişi raporuna karşı

itirazlarımızın sunulmasıdır.

-İTİRAZLARIMIZ-

A. 1) Bilirkişiler itirazlarımıza karşı verdikleri raporda; itirazlarımızın cevapların tekrarı olduğunu, asıl raporda detaylı olarak irdelendiklerini, imalatların onaylı projeye uygun hale getirilmesinin, projeler üzerinde tashihatlar yapılarak yasal hale getirilmesinin olanaklı olduğunu, gerekli vekaletname verilmediği için bunların yapılamadığını  ileri sürmektedirler.

Bu ifade aynı zamanda imalatların projeye aykırı olduğunun utangaç şekilde itirafıdır.

Bu tespitten sonra,  bilirkişiler şu sorulara cevap vermek zorundadır:

Onaylı projeye aykırı yapılan imalatları arsa sahibinin kabul etme mecburiyeti var mıdır?

Projesi değiştirilerek yapılan binalara, kooperatif üyelerinin yapımını kararlaştırdığı binalar denebilir mi?

Projeye aykırılıkların giderilmesini isteyen arsa sahibi, bu aykırılıkların giderilmeyeceğini kesinkes öğrenince, sözleşmeyi fesh ederse, bu fesih haksız mıdır?

Bu soruların da yanıtının bilirkişilerce verilmesi gerekir…

Bu paragrafta istenen “vekaletnamenin verilmediği” hususuna da değinilmiştir. Bu durumda da bilirkişilerin şu soruyu yanıtlamaları gerekir:

Sözleşmeye göre proje değişikliği kooperatifin onayına bağlı olduğuna ve kooperatif proje değişikliğine onay vermeyeceğini daha baştan belli ettiğine göre, kullanamayacağı bu yetkiyi ısrarla istemenin manası nedir?

Kooperatifin verdiği vekaletnamede hangi yetki eksiktir ki, müteahhidin işine devam etmesine engel olmaktadır?

Bilirkişiler raporlarında yüklenicinin projeye aykırılıkları yıkmak suretiyle projeye uygun hale getirme seçeneğinden neden hiç söz etmemişlerdir?

Yüklenicinin  yıkma seçeneğinden muafiyeti var mıdır?

Bu sorulara da bilirkişilerin yanıt vermesi gerekir…

2.) Bilirkişiler, yüklenici tarafından inşaatların yapım işinin başka bir kooperatife devredilmiş olmasını, hiç ilgisi olmayan 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına atıfta bulunarak geçiştirmişler, arsa sahibi kooperatifle hiçbir ilişkisi olmayan S.S.Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifinin görülmekte olan davalarda neye göre ve nasıl taraf olduğuna hiçbir açıklık getirmemişlerdir.

Halbuki yüklenici eser sözleşmesine aykırı olarak yükümlülüklerini devretmiştir. Bu konu ile ilgili dosyada bulunan kanıtlar adeta gizlenmiş, itirazlarımız görmezden gelinmiştir. Şöyle ki:

Yüklenici Mehmet Baki ALTINTAŞ 26.09.1996 tarihinde, arsa sahibi kooperatifle yaptığı “DÜZENLEME ŞEKLİNDE EV KARŞILIĞI SATIŞ VAADİ VE DEVİR SÖZLEŞMESİ” ile üstlendiği yükümlülüklerini, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi veya arsa sahibi kooperatifin onayı olmadan, Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifine devretmiştir. Bu şekilde inşaat işi, tacir olmadığı için müvekkil kooperatifin düzenlediği ihaleye katılamayacak olan ve (ihale şartnamesinde belirlenmiş) diğer nitelikleri bulunmayan başka bir kooperatife devredilmiştir.

25.09.1996 tarihli sözleşmeyle yüklenici Mehmet Baki ALTINTAŞ’ın yükümlülüklerini devralan S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifi, sanki işin sahibiymiş gibi, 27.09.1996 tarihinde yeniden yüklenici Mehmet Baki ALTINTAŞ ile “SÖZLEŞME” yaparak, işi tekrar eski yükleniciye vermiştir.

Daha sonra, Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifi, 27.09.1996 tarihli sözleşmeyle Mehmet Baki ALTINTAŞ’a yapımını verdiği işi, geri alarak; 08.04.1997 tarihinde  OKS İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne devretmiş ve aralarında düzenlenen sözleşmeye göre bedelini ödeyerek yaptırmıştır.

Üç kez tekrarlanan sözleşmeye bu apaçık aykırılıklar, başlı başına fesih nedeni olmasına rağmen, bilirkişiler bu hususlara hiç değinmemiştir. Acaba neden?

Böyle bir gayri ciddi durumla karşılaşan kooperatifin sözleşmeyi feshetmek istemesinde ne gibi bir yanlışlık vardır?

Bilirkişilerin, “hukuk dersi” verecek yerde, görevlerinin gereği olarak bu sorulara yanıt vermeleri gerekmektedir…

Çünkü müvekkil kooperatif, hangi niteliklere sahip bir müteahhide binalarını yaptırmak istediğini ihale şartnamesinde açıkça belirtmiştir. Bu iradeyi hileli yollardan etsizleştirmek kimsenin hakkı olamaz. Arsa sahibi bu şekilde ortaya çıkartılan yeni müteahhitleri ve onların yapacağı işi kabul etmek zorunda değildir! Nitekim yaptıkları iş de sözleşmeye, şartnameye, onaylı projesine aykırıdır ve kabul edilecek gibi değildir…

İnşaatların yapımının devredildiğinin en çarpıcı kanıtı olan; OKS İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin 21.09.1998 ve 29.12.1999 tarihli ve Mehmet Baki ALTINTAŞ’ ın 10.02.2000 ve 12.09.2000 tarihli yazıları da görmezden gelinmiş ve değerlendirme dışında bırakılmıştır. Halbuki Çağdaş Grup Yapı Kooperatifi davacı olarak bu davada yer almış bulunmaktadır. Bilirkişiler bu gerçeği de yok kabul etmişlerdir…

3.) Bilirkişiler, yüklenicinin Çankaya Belediyesine karşı açmış olduğu davaları “inşaatta mevzuata aykırılıklar bulunmadığının” kanıtı gibi gösterme çabasındadır. İdari yargıda açılan davalar, idari yargı kararında ifade edildiği gibi “ruhsata aykırılıklar nedeniyle verilen para cezasının iptali” ve “tasdikli projesine aykırı kısımlarının yıkılmasının iptali” ile ilgilidir. Söz konusu yargı kararları, yapımından vazgeçilen ruhsata bağlı projelerin yerine yeniden oluşturulan, ilgili belediye tarafından da onaylanan ve görülmekte olan davanın konusu mimari tadil projelere aykırılıklarla ilgili değildir.  Ne bu davanın konusu olan onaylı mimari tadil projesine aykırılıklarla ilgili açılmış herhangi bir dava ne de bu yönde verilmiş herhangi bir mahkeme kararı vardır.

Yüklenici ile arsa sahibi arasındaki sözleşmeye ve yapımı kararlaştırılan onaylı projelere aykırılıklardan kaynaklanan ihtilaflarla ilgili olmayan bu kararlar, hiç bir şekilde bu davada kanıt olarak kullanılamazlar. Kaldı ki, projeye ve sözleşmeye aykırılıkların varlığı bilirkişilerce de kabul edilmektedir.

Bilirkişilerin  “Sözleşmenin feshedildiği 28.08.2000 tarihinden sonra inşaatta herhangi bir inşai faaliyette de bulunulmadığı” şeklindeki görüşü de doğru değildir.  Sözleşmenin fesh edildiği 28.08.2000 tarihinden ilgili belediyenin inşaatların yapımını mühürleyerek durdurduğu 21.03.2001 tarihine kadar 8 (sekiz ay) hiç ara verilmeksizin inşaatların yapımı sürdürülmüştür. Bu durum, yapımcının dosyada bulunan imzalı beyanlarıyla da sabittir.

4.) Mahkeme kararında belirtilen “tashihatlar” ile imar mevzuatında meydana gelen değişikliklerin gerektirdiği “proje tadilatları” yapmak için gerekli yetkileri içeren vekaletnamenin kooperatifçe verilmediği ve bu yüzden 5. Asliye Ticaret mahkemesindeki davanın açılmak zorunda kalındığı saptaması, yaşanan gerçeklerle örtüşmemektedir:

Yargı kararından sonra arsa sahibi kooperatif, sorumluluğunun gereği olarak yargı kararıyla da yürürlükte olduğu saptanan sözleşmeye ve onaylı projesine uygun inşaatların yapılabilmesi için, sözleşmenin 13. Maddesine uygun, fesih ihbarıyla birlikte azledilen ve fesih tarihine kadar müteahhidin kullanmakta olduğu vekaletnameden daha kapsamlı yeni bir vekaletnameyi düzenleyerek müteahhide vermiştir.

Gerekli olabilecek diğer yetkilerin de verileceği noter kanalıyla bildirilmiştir.

Bilirkişilere göre de,proje dışı yapılan değişikliklerin arsa sahibi kooperatif tarafından istenilmemesi durumunda, imalatların onaylı projeye uygun hale getirilmesinin olanaklı olduğuna” göre, onaylı projelerin değiştirilmesine, bu nedenle de müteahhidin, proje değişikliği yetkisine ihtiyacı yoktur.

Projeler değiştirilmeden de projelere aykırılıklar giderilebilir.

Giderilemeyecek aykırılıklarda yıkılarak yapımı kararlaştırılan onaylı projesine uygun olarak yeniden yapılabilirler.

Bunun dışında, imar mevzuatından kaynaklanan, hususlar ve gerekli olabilecek başka değişikliklere zaten arsa sahibi kooperatif gerekli bütün yetkileri vereceğini bildirmiştir.

Arsa sahibi kooperatifin, sözleşmeye, özel teknik şartnameye ve onaylı projesine uygun olmadan inşaat yapılmasına onayı yoktur. Bu nedenle de yapımı kararlaştırılmış onaylı projelerinin değiştirilme yetkisini, güven duymadığı müteahhide vermesinin bir gereği yoktur.

5.) Bazı kirişlerin yapılmadığı şeklindeki iddiamız karşısında, bilirkişilerin yorumu gerçekten düşündürücüdür. Bilirkişiler söz konusu kirişlerin yapılmadığını kabul etmekle birlikte, taşıyıcı niteliklerinin olmadığını savunmaktadırlar.

Bu kadarı bile sözleşmeye aykırılık olup, haklı fesih nedenidir.

Kaldı ki, söz konusu kirişler taşıyıcı kirişler olup, gerekli olduğu için projeye konulmuşlardır. İlk defa bu bilirkişi heyeti, projedeki kirişlerin gereksiz olduğunu savunmaktadır.

28146 ada 4 numaralı parseldeki çok katlı binanın ilk üç katında, binanın bir başından diğer başına bir bütün olarak devam etmesi gereken taşıyıcı özelliğindeki kirişlerin, binanın ve kirişlerin ortasında bir bölümleri yapılmamış ve kirişlerin bütünlüğü ortadan kaldırılmıştır.

Bilirkişilerin daha önce, bacanın geçirilmesi amacıyla yapılmadığını, şimdi ise konstrüktif tali (münferit) kirişler olduğunu iddia etmektedirler. Davalı yüklenici vekilleri bile bu kadarını yapmamıştır!

Binanın taşıyıcı sistemleriyle doğrudan ilgili olan bu kirişlerin, projesine ve tekniğine uygun yapılmaması, olası bir faciaya ve buna bağlı olarak da meydana gelebilecek cinayetlere bugünden sebebiyet verilmesidir. Dolayısıyla bilirkişilerin  “gereksiz kiriş” görüşüne hiç bir şekilde değer verilemez!

Azınlık görüşü bildiren bilirkişilere yöneltilen eleştirilerle ilgili cevap hakkımızı saklı tutup, ilgililerin yanıt vermesini beklemenin meslek etiğine uygun olduğunu düşünüyoruz.

B. Aşağıdaki özetlediğimiz değerlendirmelerimizi karşılayacak şekilde rapor tanzim etmeyen bilirkişi kurulu; mahkemenizin bilirkişilerin görev tanımını yaptığı 08/03/2013 tarihli ara kararında;

Gerek asıl dava gerekse birleşen 4 adet dava olmak üzere tarafların iddia ve savunmaları daha önceden karara bağlanmış, kesinleşmiş 6. ATM dosyası, bu dosyada alınan bilirkişi raporları bu raporlara yapılan itirazlar ve dosyaya sunulan tüm deliller, birlikte değerlendirilerek tarafların davada haklılık durumlarının belirlenebilmesi yapılan işin,

- Sözleşmeye,

- Şartnameye,

- Onaylanıp ruhsata bağlanmamış projeye uygun olup olmadığının tespiti,

- Projeye aykırılıkları varsa bunun nasıl giderileceği,

- Giderildikten sonra bu duruma göre ruhsat alınıp alınamayacağının belirlenmesini

istenmesine rağmen, (görevlendirilen bilirkişilerden Semih NAKİP, Mehmet BİLGİN, Fatih GÜCLÜ ve Fatih YALÇIN) mahkemenizin incelenmesi ve açıklanmasını istediği hususları değil, müteahhidin lehine yorumlanabilecek konuları ele almışlar; onları da çarpıtarak, yanlış ve yanlı yorumlayarak rapor düzenlemişlerdir.

Şöyle ki:

a.) Dava konusu inşaatları ve taraflar arasında anlaşmazlık konularını; ihale sonunda düzenlenmiş ve tarafları bağlayan, bilirkişilerin de her şeyden önce ve öncelikle göz önünde bulundurmaları gereken; ESER SÖZLEŞMESİNE ve sözleşmenin ayrılmaz eki ÖZEL TEKNİK ŞARTNAMESİNE uygunluğu yönünden incelememişlerdir.

Denebilir ki, bilirkişiler inşaatları Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifi ile OKS arasında yapılan sözleşmeye göre incelemişlerdir. Arsa sahibi kooperatif bu davada adeta by-pass edilmiştir.

b.) Projeye aykırılıkları ise, SÖZLEŞMEYE, ŞARTNAMEYE, ONAYLI PROJESİNE, YAPILARLA İLGİLİ YÖNETMELİKLERE VE STANDARTLARA UYGUNLUK BAKIMINDAN DEĞİL; sadece kişisel beğeni ve kabuller ile ülkemizdeki kötü yapılaşmalara benzerliği yönünden incelemişler, müteahhidin istekleri ve çıkarları doğrultusunda görüş bildirip,  rapor düzenlemişlerdir. Sanki taraflar arasında bir eser sözleşmesi yok gibi ek raporlarında aynı tutumlarını ısrarla sürdürmüşlerdir.

c.) Bilirkişiler, arsa sahibi kooperatifin inşaatların yapım sürecindeki ihtarlarını, daha önce alınmış ve dosyada bulunan bilirkişi raporlarına yaptığı itirazları ve dosyaya sunduğu delilleri hiç değerlendirmemişlerdir. Böylece arsa sahibinin iradesini yok saymışlardır.

d.) Müteahhidin yapımını üstlendiği işi, yani yükümlülüklerini ve taahhütlerini devretmesini, zorlama yorumlarla müteahhidin (sözleşmelerin hiç birinde bu ve bu anlama gelecek bir ifade olmadığı halde), “alacaklarının temliki” olarak değerlendirmişler ve bu şekilde işi devralan kooperatifi bu davalarda taraf göstermeye çalışmışlardır.

e.) Yapımı devredilen inşaatların, S.S.Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi ile Mehmet Baki ALTINTAŞ arsında düzenlenen ESER SÖZLEŞMESİNE, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve onaylı projesine aykırı yapılmasının, projesine aykırılıklar nedeniyle ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımının durdurulmasının, projesine aykırılıkların teknik olarak yerinde giderilemeyecek olmasının ve bu nedenle de onaylı tadilat projelerinin ruhsata bağlatılıp inşaatlara devam edilememesinin sorumlusunun, tek başına müteahhit Mehmet Baki ALTINTAŞ olduğu gerçeğine rağmen, bilirkişilerin sorumlu olarak arsa sahibi kooperatifi göstermeleri, yargıyı yanıltarak bilirkişilik kurumunu yargı makamı yerine ikame etmek içindir.

Bu iğrenç amaçla görüş bildiren ve sorduğumuz sorulara mesleki yeterlilikle yanıt veremeyen bilirkişilerin raporları hiçbir şekilde ciddiye alınmamalı ve kabul edilmemelidir.

f.)Tarafların mutabakatıyla sözleşmeye, sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartnameye, imar planına ve plan notlarına uygun olarak hazırlanan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projeleri; İmar Kanununa, Ankara İmar Yönetmeliğine, sözleşmeye ve sözleşmenin eki özel teknik şartnameye aykırı olarak ruhsata bağlatılmadan yapımına başlanan, arsa sahibi kooperatifin uyarı ve ihtarlarına rağmen, projeleri ruhsata bağlatılmadan yapımı sürdürülen;  ve daha sonra da ruhsata bağlatılmayan, projesine uygun yapılmayan, projesine uygun yapılmaması nedeniyle ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımı durdurulan, projesine aykırılıkları teknik olarak yerinde giderilemediği için de onaylı tadil projeleri ruhsata bağlatılamayan ve tadil yapı ruhsatı alınamayan dava konusu mevcut inşaatlardaki (İlişikte liste halinde sunduğumuz ve pek çok dilekçemizde tekrar ederek adeta bilirkişilerin gözüne sokmaya çalıştığımız eser sözleşmesine) aykırılıkları arsa sahibinin kabul etme zorunluluğu nereden doğmaktadır?

Bilirkişiler bu soruya yanıt vermek zorundadırlar.

Bilirkişilerin görev ve sorumluluğu, inşaatların sözleşmesine, teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygun yapılıp yapılmadığıdır. Sözleşmesine, teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygun olmadan yapılan inşaatların, yapımcının vekiliymiş gibi neden, niçin yapıldığına mazeret bulmak değildir.

Arsa sahibi kooperatifin hatalı imalatları kabul etme zorunluluğu yoksa sözleşmeyi feshetmesinin haksızlığı nereye dayandırılmaktadır? Bu husus açıklanmalıdır…

Bilirkişi heyeti, hukukçulara hukuk dersi verme yerine, görevini hakkıyla yerine getirmeli ve sorduğumuz sorulara yanıt vermelidir.

g.) Bizlerin sürekli, mahkemenin 08.03.2013 tarihli ara kararında incelenmesini ve açıklanmasını istediği konuları incelemeyen, incelediği ve değerlendirdiği konuları da müteahhidin lehine yorumlayan; inşaatların sözleşmesine, şartnamesine ve onaylı projesine aykırılıkları, özellikle kat yüksekliklerini ve görmek isteyen herkesin yerinde açık gözle ve dosyada bulunun fotoğraflardan rahatlıkla  görebileceği kirişlerde, kotlarda ve kolon-kiriş birleşim yerlerindeki ileri boyutlardaki boşlukları görmezden gelen, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları, taraflar arasındaki sözleşmeye göre değerlendirmeyen, yapımından vazgeçilen ruhsata bağlı  projelere aykırılıklarla ilgili idari mahkeme kararlarını, yapımı kararlaştırılan ve dava konusu mimari tadil projelerle ilişkiliymiş gibi gösteren ve hadlerini aşarak; inşaatta mevzuata aykırılıklar bulunmadığı idari yargı kararı ile de ortaya çıkmıştır” biçiminde yanıltıcı beyanda bulunan; taşıyıcı özelliğindeki kirişleri konstrüktif tali kiriş, arsa sahibi kooperatifi de tarafı olmadığı sözleşmelerde taraf gibi göstermeye çalışan bilirkişilerin görüşlerine ve raporlarına hiçbir şekilde itibar edilemez.

Böyle bir rapora dayanılarak verilecek olan karar adaleti sağlayamaz…

h.) TARAFLAR ARASINDA ANLAŞMAZLIK VE DAVA KONUSU İNŞAATLAR, TARAFLAR ARASINDA İHALE SONUNDA DÜZENLENEN ESER SÖZLEŞMESİNE, SÖZLEŞMENİN AYRILMAZ EKİ İHALE ŞARTNAMESİNE VE YAPIMI KARARLAŞTIRILMIŞ, İLGİLİ BELEDİYENİN DE ONAYLADIĞI PROJELERİNE UYGUN OLMADAN YAPILDIĞI TARTIŞMASIZDIR.

ı.) Taraflar arasındaki ihtilaf: Müteahhidin, katıldığı ihale sonunda düzenlenen sözleşmeyle yapımını üstlendiği inşaatları, kabul edilebilir hiçbir neden olmadan, arsa sahibi kooperatifin uyarı ve yazılı ihtarlarına rağmen, tadilat projelerini ruhsata bağlatmadan; sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye ve onaylı projelerine aykırı, işine geldiği gibi kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle YAPMAK İSTEMESİDİR.

Arsa sahibi kooperatifin de; sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye ve onaylı projelerine aykırı, detay projesi olmadan kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılan ve YAPI İZNİ alınamayan inşaatları KABUL ETME MECBURİYETİ YOKTUR.

Onaylı projelerine uygun olmadan yapılan ve mühürlenerek yapımı durdurulan inşaatların onaylı projeleri; arsa sahibi kooperatif ve (verdiği vekaletnameleri kullanarak) müteahhidin yaptığı çok sayıda başvurulara rağmen, ruhsata bağlanamamıştır.

Bilirkişiler bu gerçeği gizlemek için bir sürü laf ebeliği yapmışlardır…

Öncekileri bir tarafa bırakırsak; son olarak, arsa sahibi kooperatifin, 30.07.1998 ve 21.01.2000 onay tarihli projelerin ruhsata bağlanması yönünde yaptığı 12.01.2015 tarih ve 1431,1432 ve 1433 sayılı başvurulara ilgili Çankaya Belediyesinin 11 Şubat 2015 tarih ve 5181, 5183 ve 5184 sayılı yazılarıyla, ruhsata bağlanması istenen binaların, “tadilat - mimari projesine uygun olmadığı” gerekçesiyle olumsuz yanıt vermiştir. (EK:1,2,3)

İmarın 28146 ada 3 numaralı parselde yapımına başlanmış ve yüzde onu ancak tamamlanmış mevcut inşaatın, projesine aykırılıkları giderildikten ve imar mevzuatından kaynaklanan gerekli güçlendirmeleri yapıldıktan sonra onaylı projeleri ancak CEZALI olarak ruhsata bağlanabilecektir.

İmarın 28146 ada 4 numaralı, 27009 ada 12 ve 13 numaralı parseller üzerindeki inşaatların ise:

İhale şartnamesine, sözleşmesine ve yapımı kararlaştırılmış onaylı projesine aykırı yapılan, ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle mühürlenerek yapımı durdurulan, ruhsata bağlatılmayan projelerine aykırılıklar nedeniyle YAPI İZNİ (RUHSATI) alınamayan, YIKILIP, imar mevzuatında meydana gelen değişikliklere uygun, yeniden oluşturulacak projelerine göre, yeniden yapılabilecek olması nedenleriyle ekonomik değerlerinden bahsedilemez. Daha açık bir anlatımla:

· İmar Kanununun 21 inci, Ankara İmar Yönetmeliğinin 82.01- a, Sözleşmenin 7 inci, Sözleşmenin10 uncu, Özel teknik şartnamenin 1 inci, maddelerine aykırı olarak onaylı tadil projeleri ruhsata bağlatılmadan yani yapı izni alınmadan yapımına başlanan,

· Arsa sahibi kooperatifin yazılı uyarı ve ihtarlarına rağmen iki yılı aşkın bir süre boyunca projeleri ruhsata bağlatılmadan yapımı sürdürülen,

· Ruhsata bağlatılmayan onaylı projelerine de aykırı yapılan,

· Projesine uygun olmadan yapılması nedeniyle ilgili belediye tarafından yapımı mühürlenerek durdurulan,

· Onaylı projesine aykırılıkları teknik olarak yerinde giderilemeyen,

· Projesine aykırılıkları giderilemediği için projeleri ruhsata bağlatılamayan,

· Yıkılıp onaylı projelerine uygun yeniden yapılmadan ruhsata bağlatılamayacak mevcut inşaatların, herhangi bir değeri olamaz..

Bilirkişiler aksi görüşte iseler, görüşlerinin gerekçelerini ve hukuki dayanaklarını da tek tek göstermek zorundadırlar.

C. Müvekkil kooperatifin mahkemenizden istediği;

a- Müteahhidin katıldığı ihale sonunda düzenlenen sözleşmeyle, yapımını üstlendiği inşaatları, altında imzası olan sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye,  onaylı ancak ruhsata bağlatılmayan projesine uygun olmadan, ülkemizde yapılarla ilgili standartlara ve yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına aykırı, işine geldiği gibi yapıp yapmayacağının,

b- Arsa sahibi kooperatifin de, inşaatların yapım sürecinde, bütün iyi niyetli girişimleri, yazılı ve sözlü uyarları, noter kanalıyla gönderdiği ihtarlarına rağmen; sözleşmeye, sözleşmenin eki teknik şartnameye ve onaylı projesine uygun olmadan, ülkemizde yapılarla ilgili standartlara ve yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına aykırı; kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılan; imar mevzuatına aykırılıklar nedeniyle de ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımı durdurulan (Bütün iddiaların aksine bu durdurulma kaldırılmamıştır devam etmektedir ); yapımı kararlaştırılan onaylı projelerine aykırılıkları giderilmediği, kimi aykırılıkların zaten teknik olarak yerinde giderilemeyeceği için onaylı projeleri ruhsata bağlanamayan, bunun sonucu olarak da İNŞAAT İZNİ alınıp yapımına devam edilemeyen, tamamlanması durumunda da, YAPI KULLANMA İZNİ alınamayacak inşaatları kabul etmek durumunda olup olmadığının,

c- Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2006 tarih, E.2003/668, K.2006/74 sayılı, “AKTİN AYNEN İFASINA” yönündeki kararı sonrası; kooperatifin, yargı kararının ve yargı kararıyla da yürürlükte olduğu karara bağlanan sözleşmenin gereğini yerine getirmek için gerekli yetkileri fazlasıyla içeren 12.01.2007 tarihli vekaletnameyi düzenleyerek vermesine, gerekmesi durumunda, gerekli olacak diğer yetkileri de vereceğini noter kanalıyla bildirmesine rağmen, müteahhidin, yargı kararının ve yargı kararıyla da yürürlükte olduğu karara bağlanan sözleşmenin gereğini yerine getirmemesi, yani, imar mevzuatına aykırılıklar nedeniyle mühürlenerek yapımı durdurulan ve projesine aykırılıklar giderilmediği için de onaylı projeleri ruhsata bağlanamayan mevcut inşaatları, sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygun olarak yapmaması ve yapmayacağının kesin olarak anlaşılması üzerine, arsa sahibi kooperatifin mahkemeden sözleşmenin feshini istemekte haklı olup olmadığının, karara bağlanmasıdır.

İtiraz ettiğimiz bilirkişi raporuna dayanarak, denetlemeye açık ve tarafları tatmin edebilecek şekilde karar verilemeyeceği son derece açıktır.

SONUÇ VE İSTEM___/ Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle 12.12.2014 tarihli ek bilirkişi

raporuna itiraz ediyoruz. Mahkemenizin 08/03/2013 tarihli ara

kararında verilen göreve uygun ve yukarıda özetlediğimiz itirazlarımızı

karşılayacak şekilde aynı bilirkişilerden yeniden rapor alınması için

dosyanın heyete  verilmesini talep ederiz.

EK:1,2,3 Çankaya Belediyesi’nin olumsuz yanıtları          SS. Sağlık Şifa Konut Yapı Koop

EK:4 Sözleşmeye ve onaylı projeye aykırı imalatlar listesi            Vekili: Av. Cemil Can

SÖZLEŞMEYE, ÖZEL TEKNİK ŞARTNAMEYE VE ONAYLI PROJESİNE AYKIRI İMALATLAR LİSTESİ: (EK:4)

1.) Bütün binalarda, beton dökümüne bağlı olarak, bir kısmı sıvayla gizlenmiş olsa da çıplak gözle bile görülen,  deprem ve benzeri sarsıntılarda tehlike yaratacak ve yıkımlara neden olabilecek biçimde kirişlerde, kolon – kiriş birleşim yerlerinde ileri boyutlarda boşlukların olması,

2.) Elektrik tesisat boruları, elektrik iç tesisat yönetmeliğine ve onaylı projesine aykırı olarak servis teras betonu oyularak terastan geçirilmesi, sözleşmeye ve tekniğine uygun malzeme kullanılmaması,

3.) Yapımı kararlaştırılan onaylı projelerine göre, Aynı kotta (979.00) kurulması gereken ve aralarında irtifak hakkı oluşturulan 3 ve 4 numaralı parsellerdeki binalardan, müteahhide kalacağı özgülenen 4 numaralı binanın, ortak kullanımı olumsuz etkileyecek biçimde,  onaylı mimari projesine aykırı olarak (979.40) kotunda, 40 cm yukarıda kurulması, imar planıyla verilen zemin giriş kotunun da 980,00 yerine 982,40 kotunda kurulması yanında bütün kat yüksekliklerinin 2.80 metre olması gerekirken 3.00 metre yapılması ve buna bağlı olarak ta maliyetin gereksiz artırılması,

4.) Pis su tesisatlarının döşenmesinde projesine ve tekniğine uyulmaması,  yeterli ve gerekli eğimin verilmemesi, Pis su ve yağmur suyu rögarlarının içine sikalı şap ve iniş merdiveninin yapılmaması,

5.) Bodrum kattaki iç avluya bakan pencerelerin, onaylı projesine uygun olmadan yapılması ve dış cephenin değiştirilmesi,

6.) 1 numaralı dükkana, onaylı projesine aykırı olarak garajla bağlantılı merdiven yapılması,

7.) Merdiven kovasında onaylı projesine göre yapılması zorunlu yan pencerelerinin yapılmaması ve dış cephe düşey ölçülerinde, zemin ile son kat arasında 8 ile 14 cm ye varan kaymaların olması,

8.) Binaların servis terasları, parapet ve köşe duvarlarının sözleşmeye ve projesine aykırı, kooperatif tarafından onaylanmış detay projesi olmadan, dış hava koşullarının etkisini azaltacak gerekli ve zorunlu önlemler göz önüne alınmadan kötü işçilik ve kalitesiz malzeme ile yapılması ve dış cephenin değiştirilmesi,

9.) Dubleks konutlardaki merdivenlerin kooperatif tarafından onaylanmış detay projesi olmadan, mimarı projesine ve sözleşmeye aykırı, ahşap yerine demir profilden yapılması,

10.) 12 ve 13 numaralı parseldeki dubleks dairelerin üst katlarının, onaylı Projesine aykırı olarak, ıslak hacım pencere ebatlarının ve terasa çıkış kapıların yer ve ebatlarının projesine işlenmeden ve ruhsata bağlanmadan değiştirilmesi, bütün yatak odaları ebatlarının 50 cm büyütülerek inşaat alanının artırılması, banyo ve tuvaletlerin yapılmaması,

11.) İmar Planıyla verilen toplam inşaat alanının – yoğunluğunun, imar planına ve projesine aykırı olarak artırılması,

12.) Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinde göre, yaşam alanları iç kat yüksekliklerinin, EN AZ NET 2.40 metreden düşük olamayacağı hükmüne rağmen, 12 ve 13 numaralı parseldeki binaların iç kat yüksekliklerinin, mevcut haliyle, 2.41, 2.42 ve 2.43 metre yapılmış olması, onaylı projesine ve tekniğine uygun tesviye betonu yapıldıktan, ısı tesisat boruları yerden geçirildikten ve taban döşemesi ahşap parke yapıldıktan sonra, iç kat yüksekliklerinin onaylı projesine ve sözleşmesine uygun, İmar Yönetmeliğinin zorunlu gördüğü NET 2,40 metre ve üzerinde, teknik olarak yapılamayacak olması, bir başka anlatımla; mevcut binalara YAPI KULLANMA – İSKAN İZNİ alınamayacak olması, (Bu konuda, TMMOB Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara şubeleri elemanlarının düzenledikleri ve gerçek durumu yansıtan raporları görmezden gelmişlerdir.)

13.) 12 – 13 numaralı parsellerdeki binaların çatı ve çatı kaplamalarının detay projeleri olmadan, sözleşmesine, onaylı mimari projesine ve tekniğine uygun olmadan gelişigüzel yapılması, sözleşmesine ve onaylı projesine göre, Marsilya tipi kiremitle kaplanması gereken çatıların bitüm emdirilmiş ondülin levhalarla örtülmesi ve bu kaplamaların yapıldığı andan itibaren akıtması,

14.) Ruhsat harçlarının ve emlak vergilerinin ödenmemesi,

15.) İnşaatlarda kullanılan malzemelerin seçiminde, şartnamenin 4. Maddesine aykırı olarak

kooperatifin onayının alınmaması,

16.) 2 numaralı dükkanın projesine aykırı olarak merdiveninin yapılmaması, onaylı projesinde boşluk   olarak gösterilen yerin, döşeme olarak yapılmasıyla inşaat emsalinin artırılması,

17.) Merdivenlerin basamak - rıht yükseklikleri ve basamak genişlikleri, tekniğine ve projesine uygun  olmadan, kullanımı olumsuz yönde etkileyecek biçimde farklı ölçülerde yapılması,

18.) Bacaların tekniğine uygun yapılmaması,

19.) 4 numaralı parseldeki binanın statik betonarme projesine göre yapılması zorunlu, taşıyıcı

özelliğindeki  ilk 3 (Üç) adet kirişin eksik yapılması,

20.) Toplam inşaat alanından sayılan ve onaylı mimarı projesine göre, 1.10, 1.30, ve 1.50 mt. olması gereken servis teraslarının, onaylı projesine, imar planına ve sözleşmeye aykırı büyütülerek, 1.40, 1.50 ve 1.70 metre yapılarak inşaat alanının artırılması,

21.) 4 numaralı binadaki dubleks dairelerin, döşeme betonu kırılıp, demirleri kesilerek, alt kattaki yatak odaları bacalarının geçirilmesi,

22.) Kazı nedeniyle çıkan hafriyat toprağının taşınmayarak, nebati toprakla doldurulması gereken 12 ve 13 numaralı parseller arasındaki bahçeye dökülmesi ve 3 numaralı parselin çevresinde biriktirilmesi,

23.) 12 ve 13 numaralı parseldeki tesisat borularının döşenmesi sırasında, betonarme projesine ve tekniğine aykırı ve binaların taşıyıcı sistemini olumsuz etkileyecek biçimde, 22 adet kolonun pas paylarına kadar oyularak kesitlerinin azaltılması,

24.) 12 numaralı parseldeki binanın gabari kotlarının (çatı mahya kotlarının) imar planı ve onaylı projesine göre 14.40 metre olması gerekirken yükseltilerek 14.90 metre, 13 numaralı parseldeki binanın ise 14.50 metre yerin 14.84 metre yapılması,

25.) Tabi zemin suları drenajının projesine ve tekniğine uygun yapılmaması, filtre işlevi görecek

malzeme yerine hafriyat toprağı kullanılması,

26.) Binaların, özelliklede 12 ve 13 numaralı parsellerdeki binaların mülkiyetle ilgili noter onaylı mahal listelerinin değiştirilmesi, kimi bağımsız bölümlerin ebatları büyütülerek, kimi dairelerin ise küçülterek yapılması yanında bağımsız bölüm odalarının, salon, mutfak, banyo, tuvalet ve balkon ölçülerinin ve kullanım alanlarının onaylı projesine aykırı olarak ebatlarının değiştirilmesi.

Yukarda sayılan sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına aykırı ve pek çoğu proje değişiklikleriyle de giderilmesi mümkün olamayacak olumsuzlukları, bilirkişiler görmezden gelmişlerdir. Varlığını kabul etmek durumunda kaldıkları projeye aykırılıkları da, “Ülkemiz inşaat sektöründe devam eden pek çok inşaatlarda oldukça sık rastlanacak türden, esasla ilgisi olmayan ufak kusur ve eksiklikler olduğu” biçiminde göstermeye çalışmışlardır.

Mahkemenizin, “yapılan işin, sözleşmeye, şartnameye, onaylanıp ruhsata bağlanmamış projeye uygun olup olmadığının” tespitini, tarafımızın da değerlendirmesini istediği hususların tespiti ve değerlendirmesi yapılmadan adalet sağlanamaz…

Yönetim

yemek tarifleri