yemek tarifleri

Çoğunluk Raporu

19 Mart 2015 | Yazdır Yazdır


T.C

ANKARA ASLİYE 4. TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’ NA BİLİRKİŞİ KURULU EK RAPORU


DOSYA NO

DAVACI

DAVALI

DAVA


2007/567

1) Mehmet Baki ALTINTAŞ, 2) S.S. Çağdaş Grup K.Y.K.
1)S.S. Sağlık Şifa K.Y.K.,

2) Orhan DEMİRBURAN ve Diğer Hissedarlar
: Tazminat


BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV:

Sayın Mahkemenin 06.06.2014 tarihli ara kararında heyetimize, davalı kooperatifin ve davacının itirazları değerlendirilerek ek rapor tanzimi görevi verilmiştir.

İNCELEME ve DEĞERLENDİRME:

I- TARAFLARIN RAPORA KARŞI BEYANLARI VE İTİRAZLARI

1- Davacı Mehmet Baki ALTINTAŞ ve S.S. Çağdaş Grup KYK vekili 04.04.2014
kayd
ı kalem tarihli dilekçesinde, çoğunluk raporunda yer alan görüşlerin, ihtilafın hallini
sa
ğlayacak nitelikte olduğunu, Soner Osman ACAR’ in raporunu, kesinleşen Ankara 6. ATM’
‘nin kararına ve idari yargı kararlarına aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişinin katlardaki kotlara
ili
şkin görüşü doğru olsaydı önceki davaların reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin inşaata
devam etmek talebiyle 5.ATM’ de dava ikame ettiğini, arsa sahibi kooperatifin bu davadan
sonra s
özleşmenin feshi talebiyle dava açtığını, bilirkişinin görüşü hatalı olmakla birlikte,
uzmanl
ık alanı dışında kalması sebebiyle de dinlenebilir olmadığını, bilirkişi Murat GÜLER
‘de
önceki heyetlerce hazırlanan raporlara, kesinleşen mahkeme kararına, gabari farklılığının
in
şaat toleransı içerisinde kaldığı, tashihatla projeye işlenebileceği yönündeki kendi görüşüne
rağmen çoğunluk raporuna karşı görüş yazmasının şaşırtıcı olduğunu, kolon-kiriş düğüm
notlar
ına ilişkin tespitinin gözle yapılacak muayenede tespit edilemeyeceğini, yine konstrüktif
nitelikteki 2 adet kirişin, sanki bina boyunca uzanan taşıyıcı kiriş gibi değerlendirilerek ve 3
adet olarak belirtilerek, eksik 2 kiri
şin tadil edilemeyeceği yönündeki kanaatin, akademik
birikim ile ba
ğdaşmayacağını belirterek raporla ilişkin beyanlarını sunmuştur.

2- S.S. Sağlık Şifa KYK vekili 01.04.2014 kaydı kalem tarihli dilekçesinde özetle,
çoğunluk raporunun sözleşme yok sayılarak, imar mevzuatına göre hazırlandığını,
m
üvekkilinin mevcut projeye göre yapılmış ve iskan ruhsatı alınmış bina talep ettiğini, yine
ayn
ı raporda 6. ATM’ nin kesinleşen kararı dayanak gösterilerek, sözleşmenin feshinde arsa
sahibinin haks
ız olduğunun belirtildiğini, oysa yüklenicinin tazminat talebiyle dava açarak
s
özleşmeyi zımnen feshettiğini, yüklenicinin ikinci feshi ile arsa sahibinin üçüncü fesihlerinin
tartışılmadığını,    yine    raporda,    verilmeyen    şartname    ile    yapılamayan    işlerin


irdelenmediğini, düzeltilemeyecek vasıftaki projeye aykırı imalatların (taşıyıcı kirişler, kat yükseklikleri, binanın yüksekliği) gözden kaçırılmaya çalışıldığını, 2,40m den daha az olan kat yüksekliklerinin imar mevzuatına uygun olduğu saptamasının hatalı ve gayrı ciddi olduğunu, sözleşmeye aykırı imalatlar için neden müvekkilinin bedel ödemesi gerektiğinin açıklanmadığını, çoğunluk raporundaki maddi tespitlere itiraz etmediklerini, ancak bunların hatalı yorumlandığını, zaten yorum yapmanın mahkemenin görev ve yetkisi kapsamında olduğunu, Soner Osman ACAR tarafından hazırlanan ayrı rapordaki tespitlere genel olarak iştirak ettiklerini, ancak müvekkilinin haklılığı durumunda yükleniciye ödemesi gereken imalat bedelinin hesaplanmadığını, ayrıca bu raporda, yüklenicinin ikinci fesih kararının tartışılmadığını, Murat GÜLER tarafından hazırlanan ayrı raporun meslek ahlakına uygun, objektif, tarafsız, gerekçeli ve denetlenebilir olduğunu, ancak bu raporda da yüklenicinin haksız feshi sebebiyle müvekkilinin sebepsiz zenginleşeceği tutarın hesaplanmadığını belirterek, bilirkişi raporlarına ilişkin beyanlarını sunmuştur.

Değerlendirme : Sayın vekilin itirazları genel olarak davaya karşı sunduğu cevapların tekrarı niteliğinde olduğu görülmektedir. Bu iddialar asıl raporumuzda detaylı ve gerekçeli şekilde irdelenmiştir. Raporumuzda da açıklandığı üzere imalatların genel seviyesinin kaba inşaat aşamasında olduğu, bir kısım proje dışı yapılan değişikliklerin arsa sahibi kooperatif tarafından istenilmemesi durumunda, imalatların onaylı projeye uygun hale getirilmesi olanaklı olduğu gibi, mevcut projeler üzerinde tashihatlar yapılarak yasal hale getirilmesi de olanaklıdır. Ancak arsa sahibi kooperatif tarafından yükleniciye bu işlemler için gerekli vekaletname verilmediği belirgindir. Sonuç itibariyle sayın vekilin teknik tespit ve değerlendirmelere ilişkin itirazları asıl raporumuzda irdelendiğinden, itiraz üzerine yeniden yapılan inceleme neticesinde önceki görüşlerimizde değişiklik olmamıştır.

Hukuki yönden davalı sayın vekilinin itirazları; asıl raporumuza iştirak etmeyerek ayrı görüş belirten heyet üyelerinden İnşaat Mühendisi Sn. S.Osman Acar’ın Ayrık Görüşü ile aynı paralelde olduğu için itirazlar ve teknik bilirkişinin hukuki görüşü aşağıda birlikte değerlendirilmiştir.

Ayrıca; asıl raporumuza iştirak etmeyerek ayrı görüş belirten heyet üyelerinden Akademisyem Inş. Müh. Murat Güler’in raporu, kök raporumuza muhalefet teşkil ettiğinden aşağıda değerlendirilmesi gerekmiştir.

Fesihle ilgili değerlendirmeler

Dosya ekleri ve içeriği incelendiğinde;

Arsa sahibi Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi işin diğer davacı Çağdaş Yapı Kooperatifine devri ve imalatın tekniğine, imara, plan ve projesine uygun yapılmamış olduğu iddiası ile 28.08.2000 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmiştir. Yüklenici firma ile birlikte finansör Çağdaş Grup Yapı Kooperatifi de Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin 2000/976 E. Sayılı dosyasında işlem gören feshin haksızlığının tespiti ile akdin aynen ifasına karar verilmesine yönelik davayı ikame etmiştir. Bu dava sonunda mahkemece 30.01.2002 tarihinde feshin haksızlığı ve akdin aynen ifası talebi kabul edilmiştir.

Bu karar Yarg.15.Hk.  Da.nin  13.03.2003 tarihli kararı ile, eksik inceleme ile davanın kabulünün   doğru   olmadığı belirtilerek   bozulmuş, bozma kararında aşağıdaki hususlar üzerinde durulmuştur.


- Beton kalitesinin kötü olduğu yolundaki davalı iddiası tarafların huzurunda yapılacak keşifle karot deneyleri yaptırılarak inşaatın tekniğine uygun olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.

- İnşaatın bir blokunun yükseklik sınırındaki ayrılıklar, projeye ve imara aykırılıktan dolayı ruhsat alınmasının zorluğu, bu konuda Belediye encümenince verilen kararlar ve İdari Yargıya açılan iptal davaları söz konusu olduğundan, Mahkemece işin kapsam ve mahiyeti açısından iddialar teknik ağırlıklı bilirkişi kurullarından rapor alınmak suretiyle inşaatın bu şekliyle imara, plan ve projesine aykırı olup olmadığı, plan ve proje tadilatı dışında ileride iskan ruhsatı alınmaya uygun hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, idari yargıdaki davalar ve belediye encümenince verilen kararlar değerlendirilerek bilirkişilere açıklattırılmalıdır.

- İnceleme neticesinde hasıl olacak kanaat işin, plan, proje, imar tekniğine ve sözleşmesine uygun olması doğrultusunda ise dava şimdiki gibi kabul edilmelidir.

Bozmaya uyan Asliye 6. Ticaret Mahkemesi bu bozma doğrultusunda 2003/668 E. Numarasını alan dava kapsamında; eksik incelemeye dayalı bozma kararı doğrultusunda tüm konuları, mahallinde yapılan keşifler sonucu,

Önce; Biri akademisyen olan 2 inşaat mühendisi ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetince tanzim edilmiş 10.11.2004 tarihli ilk ve 18.04.2005 tarihli ek raporları ile

Daha sonrada her ikisi de akademisyen olan İnşaat Yüksek Mühendisi ve Y. Mimar ile bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetince tanzim edilmiş 13.10.2005 tarihli ilk ve 16.12.2005 tarihli ek raporları dosyaya kazandırılmıştır. Bu raporlarda Belediyenin, Mahkemenin 24.06.2005 günlü müzekkeresine vermiş olduğu 12.07.2005 gün ve 20749 sayılı cevabı yazı da dikkate alınmıştır.

Bu arada fesih tarihinden sonra Çankaya Belediyesince davaya konu taşınmazlarda 27009 ada, 12, 13 ve 28146 ada 4 parseldeki inşaatlarda mimari projeye aykırılık iddiası ile projeye aykırılıkların yıktırılması ve para cezası uygulanması yönünde Belediye Encümenince alınan kararlar; yüklenicinin açmış olduğu iptal davaları sonucunda Ankara 6. İdare Mahkemesinin 09.05.2002 gün ve 1728, 1730 Esas sayılı kararları ile Ankara 1. İdare Mahkemesinin 10.10.2002 gün ve 2001/1355E. Sayılı kararları ile belediyece yapılan idari işlemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edilmiş ve bu kararlar Danıştay denetiminden de geçerek kesinleşmiştir. Bu şekilde inşaatta mevzuata aykırılıklar bulunmadığı idari yargı kararı ile de ortaya çıkmıştır.

Bütün bu hususlar ile inşaattan alınan karotlara ilişkin olumlu deney sonuçlarını değerlendiren bu kapsamlı ve birbirine teyit eden bilirkişi raporları sonucunda da, Yargıtay bozma ilamında değinilen eksik incelemeler de tamamlanarak Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin 2003/688 E. Sayılı dava dosyasında, davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar 13.06.2007 tarihinde derecattan geçerek onanmış ve kesinleşmiştir.

Sözleşmenin feshedildiği 28.08.2000 tarihinden sonra inşaatta herhangi bir inşai faaliyette de bulunulmadığına göre, artık ANKARA 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ‘NİN E.2003/668 sayılı dosyasında işlem görerek kesin kabara bağlanmış olan feshin haksızlığının yeniden tartışılması mümkün değildir. Zira karar gerekçesinde özetle “inşaatların genel olarak tekniğine imara plan ve projesine uygun yapıldığı, münferit aksaklıklar olduğu, bunların ince işler aşamasında projesine uygun hale getirilebilecek nitelik ve


kapsamda bulunduğu,… Gabari tutanaktan ile saptanmış kotların onayla tashihat projesine işlenmesi halinde inşaat ruhsatı alınabileceği… belediye yazılarından anlaşılmakta olduğu , proje tadilatı dışında ileride iskan ruhsatı alınmasına engel bir hal olmadığı , inşaatlardaki betonarme döşeme , kolon ve kiriş işçiliklerinde genelde bina statiğini etkileyecek kusura rastlanmadığı, belediye encümenince dava konusu inşaatlarla ilgili olarak daha önce verilmiş tüm yıkım ve para cezası kararlarında hukuka uyarlılık bulunmadığının derecattan geçerek kesinleşmiş idari yargı kararları ile sabit olduğu, söz konusu imalatların kabul edilemeyecek kadar kötü olmadığı, yükümlülüklerin devri hususuna bozmada değinilmemiş olması itibariyle bu hususun yeniden irdelenmesine gerek bulunmadığı, netice itibariyle sözleşmenin feshinin haksız olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” Denilmektedir.

Kesinleşmiş yargı kararından sonra yüklenici tarafından; mahkeme kararında değinilen tashihatların yapılabilmesi ve aradan geçen süre içerisinde imar mevzuatında meydana gelen değişikliklerin gerektirdiği proje tadilatlarını yaparak belediyesine sunabilmek amacı ile davalı kooperatiften yeterli yetkileri (nşaat sözleşmesi ile aynı tarihi taşıyan ve sözleşmenin 13. Maddesine göre verilen vekaletnamedeki gibi) içeren bir vekaletname verilmesi veya bu işlemlerin doğrudan bizzat kendileri tarafından yaptırılmasını davalı kooperatiften istemiştir. Ancak davalı‘ kooperatif tarafından bu taleplerin karşılanmaması üzerine, Ankara 5. Ticaret Mahkemesinin 2007/708 E. Sayılı dosyası ile 17.12.2007 tarihinde açılan davada, inşaata devam edebilmesi amacı ile Belediyesine yapılacak başvuruların gerektirdiği yetkilerin verilmesi talep edilmiş ve böylece yüklenici aynen ifayı yerine getirme iradesini açıkça göstermiştir.

Her ne kadar davalı Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi vekilinin itiraz dilekçesinde, Mahkemenin 2007/567 E. Sayılı dosyası ile görülen işbu davada, yüklenicinin sözleşmenin feshi iradesi belirtilmemiş, sadece Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesinde görülen dava nedeniyle inşaatın yarım kalarak 7 yıl boyunca çalışamamasından dolayı tamamlanmamış inşaatta meydana gelen doğal yıpranmaların oluşturduğu zarar, inşaatın devam etmemesine rağmen şantiyesinin dava süresince gerektirdiği masraflar ile yatırımın dava süresince atıl kalması nedeniyle uğradığı iddia edilen zararları kapsadığı görülmüştür. Nitekim 09.10.2007 tarihinde açılan bu davadan sonra, 17.12.2007 tarihinde yetki talebiyle açılan 2007/7008 E. Sayılı davada, inşaat devam edilebilmesi amacıyla Belediyesine yapılacak başvuruların gerektirdiği yetkilerin açık ya da zımni olarak herhangi bir fesih talebini içermediği belirgindir.

Yüklenicinin 2007/567 E. Sayılı dosyasının 17,12.2007 tarihinde yapılan duruşmasında yetki talebine ilişkin dava açıldığını belirtmesinden 1 gün sonra 18.12.2007 tarihinde arsa sahibi kooperatif 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/721 E. Sayılı dosyası ile yeniden akdin feshi davasını açmıştır.

Arsa sahibi kooperatifin bu davada ileri sürdüğü hususlar daha önce kesinleşen ve haksız olduğu Mahkeme kararı ile sabit olan Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin 2003/688 E. Sayılı davadaki iddiaları ve fesih iradesindeki gerekçe aynıdır. Önceki fesih tarihinden sonra yüklenici tarafından hiçbir imalat yapılmadığı da dikkate alındığında, yeni fesih talebinin de haksız olduğu açıktır. Nitekim feshin haksızlığının tespitine karar verilmesi davaya cevap dilekçesinde belirtilmekte birlikte işin yüklenici firmaya yaptıramayacağının net olarak ortaya çıkması nedeniyle , (zira ilk fesih tarihinden sonra 7 yıl süren yargılama neticesinde feshin haksızlığı netleşmesine rağmen bu defa benzer gerekçelerle fesih istenmesi nedeniyle yükleniciden belirsiz ve uzun bir süre daha sözleşmenin aynen ifasının beklenmesi


kanaatimizce adil olamaz.) yapılan imalatın bedeli ile uğranılan zararın arsa sahibi kooperatiften alınarak karşı tarafa verilmesi amacı ile 5. Asliye Ticaretinin 2008/34 E. sayılı dosyası ile açılmak zorunda kalındığı düşünülmüştür.

Taraf vekillerinin itirazları ve heyet üyesi inş. Müh. S. Osman Acar’ın hukuki nitelik taşıyan ayrı görüşü yukarıda değerlendirilmiştir.

Bunun yanı sıra asıl raporumuza iştirak etmeyerek ayrı görüş belirten heyet üyelerinden, inşaat mühendisi Akademisyen Murat GÜLER raporunda öncelikle; “6. ATM ‘nin E.2003/668, K.2006/74 sayılı kararı ve bu karar kapsamında alınan bilirkişi raporları incelendiğinde, … bazı imalat hatalarının tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.” derken, yollamada bulunduğu bilirkişi raporlarına dayalı olarak kurulan ve derecattan geçerek kesinleşen yargı kararını yok farzettiği düşünülmektedir.

Ayrıca sayın heyet üyesi raporunda, 29.03.2013 günü bilirkişi heyetince (ki çoğunluk raporunda imzası bulunan teknik bilirkişilerde aynı günlü incelemeye iştirak etmiştir) mahallinde yapılan incelemede, özellikle 27009/12,13 parsellerdeki binaların düşük betonarme işçilik kalitesiyle imal edildiğini, kolon-kiriş birleşim noktalarında gerek betonun segregasyona uğraması, gerekse yetersiz yerleşimden kaynaklanan ciddi boşluklar meydana geldiğinin görüldüğünden bahsetmektedir. Oysa her iki binanın sıvandığı sabit olup inceleme sırasında herhangi bir kırım işlemi de yaptırılmamıştır. Sayın heyet üyesinin, lokal incelemeden yola çıkarak ulaştığı tüm binaya şamil görüş ve kanaatine iştirak edilmemiştir. Heyetimizce, önceki yargılama sürecinde beton imalatından alınan karotlarla yapılan test sonucu hazırlanan rapor yeterli görülmüş olup, anılan raporda beton değerlerinin standart değerlerin üzerinde olduğu belirgindir.

Yine sayın heyet üyesi raporunda, 28146 ada 4 parseldeki binanın ilk üç katında üç adet kirişin projesine aykırı olarak yapılmadığının tespit edildiğini, deliller incelendiğinde kirişlerin, binanın bir başından diğerine uzanan sürekli bir kiriş olduğunu, kirişin eksik yapılmasının, statik açıdan süreksizlik oluşturacağını, taşıyıcı sisteme olan etkisinin ayrıca incelenmesi gerektiğini, böyle bir inceleme yapılmadan, eksik kirişlerin projesine tashih olarak işlenmesinin veya sonradan projesine uygun hale getirilmesi için yerinde beton dökülerek tamamlanmasının uygun bir çözüm olmayacağını, eksik kirişlerin eklenmesinin, taşıyıcı sisteme önemli bir katkıda bulunmayacağını belirtmektedir.

Öncelikle dosya kapsamındaki betonarme projesinin, zemin kat +0,60 kotu “100 Katı Kalıp ve Donatı Planı” kısmında bahse konu kiriş yer almamaktadır. Dolayısıyla bu katta, sayın heyet üyesinin belirttiği gibi herhangi bir imalat eksiği tespit edilememiştir. Mahallinde proje ile birlikte yapılan incelemede 1. kat +3,60 kotu (200 katı) ile +9,60 kotunda (300 katı) yer alan K243 ve K343 no’lu 1,20ın boyunda, 25×60cm kesintindeki 2 adet kirişin yapılmadığı belirlenmiştir. Yapılmayan kirişler, sayın heyet üyesinin iddia ettiği gibi mütemadi (sürekli) kiriş olmayıp aksine konstrüktif tali (münferit) kiriş niteliğindedir. Taşıyıcı sistemde sürekliliği söz konusu değildir. Çankaya Belediyesince 18.02.2000 tarihinde onaylanan betonarme tadilat uygulama projesi de bu hususu teyit etmektedir. Sonuç itibariyle sayın heyet üyesinin 3 adet ( aslında 2 adet) sürekli kirişin (aslında 1,20m uzunluğunda konstrüktif tali kiriş) eksik olduğu yönündeki tespiti gerçek durumla çelişmektedir.

Ayrık raporda ayrıca 4 parseldeki binanın, 3 parseldeki binaya göre 40cm yukarıda yapıldığının Belediyesince belirtildiği ifade edilmektedir. Belediyenin 26.01.2001 tarihli gabari tutanağında kot farkı 35cm olarak yer almaktadır. Temel vizesinin alınmış olduğu, iki bina arasındaki mesafe, keşif sırasında mevcut-yol kotunun birkaç metre yukarıya kaldırıldığı nazara alındığında ayrık rapordaki görüşe iştirak edilmemiştir.

Yine ayrık raporda kat yüksekliklerinin 2,48m olması gerekirken bazı dairelerde 2,43 olarak ölçüldüğü belirtilmektedir. Oysa tavan sıvası yapıldığından, mukayesenin 2,46m yükseklik ile yapılması gerektiği düşünülmektedir. Raporumuzda da belirtildiği üzere, oda içlerinde yapılan ölçümlerde daha önceki tespit raporlarında görüleceği gibi kritik ölçüler elde edilmekle, zemindeki birikintiler ve harç atıklarının iyi temizlenmesi ile gerçek beton sathına ulaşılabileceği, ancak gabari tutanağı ve merdiven kovasındaki ölçümler dikkate alındığında imar mevzuatına göre aykırılığın söz konusu olmadığı yönündeki görüşümüz korunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda tarafların kök raporumuza karşı itirazları değerlendirilmiş, kurul

üyesi iki teknik bilirkişinin ayrı görüşleri kök raporumuza muhalefet teşkil ettiğinden, dosyada mevcut bilgi ve belgeler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ayrık görüşlerin de yerinde olmadığı yukarıda ifade olunmuştur.

Tüm bu nedenlerle, tarafların kök raporumuza vaki itirazlarının yerinde olmadığı, taraf itirazları üzerine kök raporumuzdaki kanaatimizi aynen muhafaza ettiğimizi,

Sayın mahkemenin takdirlerine saygı ile sunarız.  12.12.2014

BİLİRKİŞİ KURULU

Fatih YALÇIN             Semih NAKİP                    Mehmet BİLGİN                   Dr. Faruk GÜCLÜ

Mimar                       İnşaat Mühendisi            Eser Söz. Uzm-Avukat                  Mali Müşavir

Yönetim

yemek tarifleri