yemek tarifleri

2014 YILI ÇALIŞMA RAPORUNDA YARGILAMA SÜRECİYLE İLGİLİ BÖLÜM

02 Haziran 2015 | Yazdır Yazdır


Değerli ortaklarımız; çok kişi için tekrar olsa 15 yıldır süren yargılama süreci ile ilgili özet açıklamalarda bulunmak istiyoruz.

Mehmet Baki ALTINTAŞ, serbest ve yarışmacı bir piyasa ortamda yapılan ihale sonunda, “DÜZENLEME SURETİYLE EV KARŞILIĞI ESASLARINA GÖRE SATIŞ VAADİ VE İNŞAAT SÖZLEŞMESİ” ile yapımını üstlendiği inşaatların yapımını sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibi kooperatifin de onayı olmadan devretmiştir. Yapımı devredilen inşaatlar, yapımı kararlaştırılan onaylı tadil projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılmıştır. Projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatlar, sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygun olmadan yapılmış ve yapılmak istenmiştir.

İnşaatların yapım süresinde, yetkili ve görevli teknik elemanların yaptıkları tespitler ve düzenledikleri raporlarla inşaatların sözleşmesine, eki teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygun olmadan, müteahhidin işine ve çıkarına geldiği gibi yapıldığı tespit edilmiştir. Teknik elemanların raporları ekli çok sayıda yazılı uyarı ve ihtarlara rağmen, inşaatların onaylı ancak ruhsata bağlatılmamış projelere aksaklıklarının giderilmesi ve projesine uygun duruma getirilmesi sağlanamamıştır.

Arsa sahibi kooperatifin bütün iyi niyetli ve yapıcı girişimlerine rağmen inşaatların aykırılıkları giderilip projesine uygun yapılmayacağının anlaşılması üzerine sözleşmenin sona erdirilmesi istenmiş ve müteahhide 28.08.2000 tarihinde fesih ihbarı gönderilmiştir. Sözleşmenin feshini kabul etmeyen müteahhit; feshin haksızlığı yönünde dava açmış ve hiç ara vermeden, sözleşmesine, eki teknik şartnamesine ve ruhsata bağlatmadığı onaylı tadil projesine aykırılıkları gidermediği gibi, aynı anlayışla işine ve çıkarına geldiği gibi inşaatların yapımını kesintisiz sürdürmüştür.

Müteahhidin Feshi kabul etmeyerek yapımını sürdürdüğü inşaatlar, yapımından vazgeçilen ruhsata bağlı projesine aykırılıklar nedeniyle 21.03.2001 tarihinde ilgili Çankaya Belediyesi tarafından mühürlenmiş ve inşaatların yapımı durdurulmuştur. Ruhsata bağlatılmadığı için onaylı tadil projeleri göz önünde bulundurulmamış, işlem ruhsata bağlı projesine aykırılıklar nedeniyle yapılmıştır.

Ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle yapımı durdurulan inşaatların onaylı ancak ruhsata bağlanmamış projelerinin ruhsata bağlanması için arsa sahibi kooperatifin bizzat, verdiği vekaletnameleri kullanarak müteahhidin de yaptığı bütün başvurular, ruhsata bağlatılması istenen inşaatların onaylı ancak ruhsata bağlatılmamış projelere de uygun yapılmadığı için, ilgili Çankaya Belediyesi tarafından, “projesine hilafı hususlar” nedeniyle ret edilmiştir.

İçinde bulunduğumuz yıl içinde de, ilgili Çankaya Belediyesinin onayladığı projelerin ruhsata bağlatılması için kooperatifimizin yaptığı başvurulara ilgili belediye,

“tadilat-mimari projelerin ruhsata bağlanması amacıyla mahallinde yapılan kontrolde;

Belediye Encümeninin 16.08.2001 gün ve 4562 sayılı kararında belirtilen hususların giderilmediği ve binaların söz konusu 30,07,1998 onay tarihli tadilat mimari projesine uygun olmadığı tespit edilmiştir.”

Biçiminde olumsuz yanıt vermiştir.

Feshi kabul etmeyerek müteahhidin açtığı ve Ankara 6. Ticaret Mahkemesinin 2000/976 E. Sayılı dosyasında işlem gören dava, 30.01.2002 tarihinde feshin haksızlığı ve akdin aynen ifası yönünde karara bağlanmıştır.

Bu karar, Yargıtay tarafından aşağıdaki görüşler doğrultusunda bozulmuştur.

a) Beton kalitesinin kötü olduğu yolundaki davalı iddiası tarafların huzurunda yapılacak keşifle karot deneyleri yaptırılarak inşaatın tekniğine uygun olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.

b) İnşaatın bir blokunun yükseklik sınırındaki ayrılıklar, projeye ve imara aykırılıktan dolayı ruhsat alınmasının zorluğu, bu konuda Belediye encümenince verilen kararlar ve İdari Yargıya açılan iptal davaları söz konusu olduğundan, Mahkemece işin kapsam ve mahiyeti açısından iddialar teknik ağırlıklı bilirkişi kurullarından rapor alınmak suretiyle inşaatın bu şekliyle imara, plan ve projesine aykırı olup olmadığı, plan ve proje tadilatı dışında ileride iskan ruhsatı alınmaya uygun hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, idari yargıdaki davalar ve belediye encümenince verilen kararlar değerlendirilerek bilirkişilere açıklattırılmalıdır.

c) Bu ve tarafların iddia ve savunmalarında dile getirdikleri ve bilirkişi raporlarına yaptıkları itiraz sebeplerine de cevap alınmalıdır.

d) Mahkemece bu konularda yapılacak araştırmalar sonucunda, inşaatın sözleşme, plan ve projeye, imara ve tekniğine uygun yapılmadığı, ve kabule icbar edilemeyecek derecede kötü olduğu anlaşıldığı takdirde davalı kooperatifin fesihte haklı olduğu kabul edilmeli, 28146 ada 2 parsel yönünden de yükleniciye güven yitirileceğinden bu parsel yönünden de fesih haklı bulunmalıdır.

e) İnceleme neticesinde hasıl olacak kanaat işin, plan, proje, imar tekniğine ve sözleşmesine uygun olması doğrultusunda ise dava şimdiki gibi  kabul edilmelidir.

Bilirkişiler 12.11.2014 tarihli ek raporlarının 1 ve 2. Sayfalarında Yargıtay’ın bozma nedenlerinden (a) ve (b) maddelerine yer vermişlerdir. Ancak aynı bilirkişiler, arsa sahibi kooperatifin,  müteahhidin yükümlülüklerini, yani inşaatların yapımını devrettiği yönündeki haklı iddiasına karşı “işin devri değil, sözleşme gereği müteahhide kalacak konutların temliki” biçiminde rapor düzenlemeleri ve gerçeği yansıtmayan bu rapora yapılan itirazları da, yükümlülüklerin devri hususuna bozmada değinilmemiş olması itibariyle bu hususların yeniden irdelenmesine gerek olmadığı” yönünde görüşle açıkladıklarından, görüşleriyle tamamen çelişen hatta onları yalanlayan (c) ve (d) maddelerinde ifade edilen bozma nedenlerine raporlarında hiç değinmemişlerdir.

Bozmaya uyan Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi de, bozma nedenlerini, özellikle “c” ve “d” fıkrasındaki hususları değerlendirmeden, 2003/668 E. Numarasını alan dava ile, anlaşmazlık konularının giderilebileceği düşüncesiyle, “feshin haksız ve geçersiz olduğunun tespitine, akdin aynen ifasına” yönünde karar verdi.

Yargıtay’ ın da, “özellikle hüküm fıkrasındaki “akdin aynen ifasına” ifadesinin sözleşmenin yürürlükte olduğu şeklinde anlaşılması gerektiği yönündeki görüşle kararı onaylamıştır.

Arsa sahibi kooperatif, yargı kararı sonrası, Ankara 6.Ticaret Mahkemesinin kararıyla da yürürlükte olduğu ve aynen uygulanması karara bağlanan 26.09.1996 ve 24.11.199 tarihli sözleşmelerin gereğinin yapılmasını, başka bir anlatımla, yargı kararının yerine getirilmesini istemiştir. Bunun için de, sorumluluğu gereği, yapımı kararlaştırılmış, onaylı ancak ruhsata bağlatılmamış tadil projelerine aykırı yapılaşmaları, onaylı projesine uygun duruma getirilmesi için fesih ihbarı ile birlikte azlettiği vekaletnameden daha kapsamlı, sözleşmenin 13. Maddesine uygun vekaletnameyi vermiş, gerekmesi durumunda inşaatların onaylı projesine uygun duruma getirilmesi için gerekli olabilecek diğer yetkileri de vereceğini noterlik aracılığı ile bildirmiştir. Buna rağmen müteahhidin, onaylı projesine aykırılıkları nedeniyle mühürlenerek yapımı durdurulan inşaatları —sözleşmesine, sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartnamesine, genelde kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına, özelde onaylı tadil projesine aykırılıklarını giderip— yapımı kararlaştırılmış onaylı projesine uygun yapmaması ve yapmayacağının da kesinlik kazanması üzerine, Arsa sahibi kooperatif,  mahkemeden sözleşmenin sona erdirilmesini istemiştir.

Devam eden yargılama sürecinde, taraflar arasında anlaşmazlık ve dava konusu mevcut inşaatların —Ankara 6.Ticaret Mahkemesinin de varlığını kabul ettiği, ancak giderilebileceği nedeniyle sözleşmenin feshine sebep görmediği aykırılıklar da dahil— taraflar arasında düzenlenmiş eser sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve onaylı projesine aykırılıklarının giderilip giderilmediğinin incelenmesinde zorunluluk vardır.  Başka bir anlatımla mahkeme kararıyla da yürürlükte olduğu karara bağlanan sözleşmelerin gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin cevabı verilmelidir.

Bu değerlendirme sonunda; taraflar arasında anlaşmazlık ve dava konusu inşaatların, sözleşmesine, şartnamesine ve onaylı projesine aykırılıkları, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye, eki özel teknik şartnameye ve yapımı kararlaştırılmış onaylı projesine uygun duruma getirilmiş ve onaylı projeleri ruhsata bağlanmışsa, sözleşmelerin feshinin istenmesinin haksızlığına hükmedilmelidir.

Kabul edilebilir hiçbir neden olmadan, arsa sahibi kooperatifin inşatların yapım sürecinde, yazılı uyarı ve ihtarlarına rağmen, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye ve onaylı projesine uygun olmadan yapılan dava konusu inşaatların,  sözleşmesine, sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartnamesine, onaylı projesine uygun duruma getirilmemiş ve onaylı projeleri ruhsata bağlanmamışsa, 26.09.1996 ve 24.11,1999 tarihli sözleşmelerin geriye dönük feshine karar verilmelidir.

Taraflar arsında anlaşmazlık konusu mevcut inşaatlar, kabul edilebilir hiçbir neden olmadan, arsa sahibi kooperatifin yazılı uyarı ve ihtarlarına rağmen, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye ve onaylı ancak, İmar Kanununa, Ankara İmar yönetmeliğine ve sözleşmeye aykırı olarak ruhsata bağlatılmayan tadil projesine uygun yapılmamıştır. Yargı kararı sonrası da, projesine aykırılıklar nedeniyle mühürlenerek yapımı durdurulmuş inşaatlar, sözleşmesine, sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartnamesine ve onaylı tadil projesine aykırılıkları giderilip,  sözleşmesine, sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartnamesine uygun yapılmamıştır.

Sonuç olarak; yasalarımızda, adı müteahhit olanların işine ve çıkarına geldiği gibi yaptıkları inşaatlar kabul edilmelidir ya da yaptığı işten değil de yapmadığı işten para kazanmalıdır, ve yine, adı bilirkişi olan, adliye koridorlarında koltuğunun altında çantası, sağa sola selam vererek gezinen, işinin ehli(!) bilirkişilerin düzenledikleri raporlar doğrultusunda karar verilmelidir, yönünde bir hüküm yoksa… arsa sahibi kooperatif haklıdır.

Özet olarak; soru ya da sorun, yani taraflar arasında anlaşmazlık, dava konusu inşaatlar, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve yapımı kararlaştırılmış projesine uygun yapılıp yapılmadığıdır.  Arsa sahibi kooperatifinde, kabul edilebilir hiçbir neden olmadan,  taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve yapımı kararlaştırılmış projesine uygun olmadan yapılan inşaatları kabul etmek mecburiyetinde olup olmadığıdır.

Bu da; mahkeme tarafından karara bağlanacaktır. Mahkemenin 15 yıldır devam etmesi ve bir türlü sonuçlanmamasının nedeni, bilirkişi kurumunun işleyişi, özellikle de bu kurumdaki kimi bilirkişilerin kişiliklerinden kaynaklanan olumsuzluklardır.

Bu süreç içinde adalet bakanlığı yapmış bir sayın bakanın ifadesiyle, “BİLİRKİŞİ BATAKLIĞINDAN yine bir başka sayın adalet bakanının ifadesiyle, “ÇANTALI HAYDUTLARIN” elinden kurtulamadık.

Yönetim

yemek tarifleri