4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANILĞINA.
ANKARA
Dosya No.2007/567
Bilir Kişi raporuna İtiraz
Eden(DAVACI-K.DAVALI)______/ S.S. Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi
VEKİLİ_______________________/Av. Cemil Can, Libya Cad. No:32/3
Ahmetler- ANKARA
DAVACI_____________________/ 1.)Mehmet Baki Altıntaş,
2.)SS Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifi
VEKİLİ______________________/ Av. İbrahim Narman, Büklüm Sok. No:7/9
Kavaklıdere-ANKARA
Diğer Davalılar_________________/Orhan Demirburan ve arkadaşları.
T.KONUSU___________________/Bilirkişi raporuna karşı taleplerimiz ve teknik
itirazlarımızın içeren 2. dilekçemizidir.
-İTİRAZLARIMIZ-
A.)VEKALETNEME KONUSU:
(3 tane vekaletname vardır, bu husus gözden kaçırılmaya çalışılmaktadır!)
1.)26.09.1996 tarihli Sözleşme gereği müteahhide verilecek vekaletnamenin kapsam ve şekli sözleşmenin 13. Maddesinde aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:
“…kooperatif iş bu sözleşmede belirlenen arsaların her türlü imar planı, parselasyon planı, (bu yetkiler imar kanunu gereğince Belediyelere aittir) projelendirme, (ki, bunun da nasıl yapılacağına sözleşmenin 7. maddesinde “ iş bu sözleşmeyi takiben yapılacak konutlara ait mimari, statik, kalorifer sıhhî tesisat, elektrik tesisatı, bahçe ve çevre tanzimi projeleri, alt yapı projeleri ile yapılabilecek spor ve dinlenme tesislerine ait projeler tarafların karşılıklı mutabakatı ile tanzim ettirilerek, ilgili mercilerin onayına sunulacak, onayı müteakip inşaat ruhsatı alınacaktır” şeklinde açıklık getirilmiştir.) inşaatların yapılması ile bunlara ait ruhsat vs. gibi muamelelerin takip ve intacı için Müteahhide veya tayin edeceği kişilere gerekli yetkilere haiz olan (tevkil yetkisi dahil) vekaletnameyi sözleşmenin noter tasdiki sırasında verecektir.”
2.)Eksik olduğu ve bu nedenle de, müteahhidin yükümlülüklerini yerine getiremediği söylenen 15.12.1999 tarihli vekaletname ise aşağıdaki şekilde tanzim edilmiştir:
“Kooperatif olarak maliki bulunduğumuz Ankara ili Çankaya ilçesi yukarı Öveçler mahallesinde kain, imarın 27009 ada, 12-13 parsel ve 28146 ada 3-4 nolu parseller ile müştereken maliki ve hissedarı bulunduğumuz 28146 ada 2 nolu parsel üzerinde bulunan gayrimenkullerle ile ilgili olarak yola ve yeşil sahaya terki gereken kısımlarını ilgili belediyeye ve kamu yararına terk etmeye. Terk tahrirlerini vermeye, bu suretle dahil tapu senetlerini almaya, ilgili tapu dairelerinde imzalanması gereken kayıt ve belgelerini imzalamaya, kot, yol, çap, imar, istikamet rölevesi, röperli kroki almaya, temel altı ve temel üstü ruhsatlarını almaya, imar ve iskan durumlarını çıkartmaya, bu hususlardan dolayı, ilgili belediyeler, tapu daireleri, tapu kadastro müdürlükleri, ASKİ, TEK, Fen işleri velhasıl ilgili tüm resmi dairelerde iş takibinde bulunmaya, her nevi beyan, taahhüt ve muvafakatlerde bulunmaya, otopark taahhütnameleri tanzim ve imzalamaya, yatırılması gereken her türlü vergi, harç, rüsum ve teminatları yatırmaya, geri almaya, sosyal sigortalardaki tüm işlemleri takip ve sonuçlandırmaya, başkalarını tevkil, teşrik ve azle mezun ve yetkili olmak üzere 1953 D.LU Hasan oğlu, MEHMET BAKİ ALTINTAŞ’ı vekil tayin ettik.”
Görüleceği gibi sözleşmede yer alan bütün yetkiler ve daha fazlası bu vekaletnamede yer almıştır. Sadece kooperatife ait olmayan, imar kanunu gereği belediyeye ait “her türlü imar planı ve parselasyon planı) yetkilerin olmadığı bu vekaletnameyi Müteahhit, sözleşmenin fesih ihbarı ile birlikte iptal edildiği 28.08.2000 tarihine kadar, hiçbir zaman dava konusu yapmadan ve hiçbir sorunla karşılaşmadan kullanmıştır.
3.)06.03.2003 Tarihli vekaletname ise aşağıdaki gibi tanzim edilmiştir:
“ Ankara ili Çankaya ilçesi yukarı Öveçler mahallesinde vaki ve kain, imarın 27009 ada, 12-13 parsel ve 28146 ada 3-4 nolu parseller üzerinde bulunan gayrimenkullerle ile ilgili olarak Çankaya belediyesince 30.07.1998 ve 21.01. 2000 tarihinde onanmış projeleri ruhsata bağlatmaya sadece belirtilen tarihlerde onanmış projeleri ruhsata bağlatmaya işlemleri ile sınırlı olmak üzere yol, kot, kesit, çap, imar, istikamet rolevisi, röperli kroki almaya, imar ve iskan durumlarını çıkarmaya bu hususlardan dolayı ilgili belediyeler, tapu daireleri, tapu kadastro müdürlükleri ASKİ, TEK, Fen işleri velhasıl alakalı tüm resmi dairelerde iş takibinde bulunmaya, her nevi beyan, taahhüt ve muvafakatlerde bulunmaya, yatırılması lazım gelen her türlü vergi, harç, ve rüsumları yatırmaya, teminatları dahi yatırmaya geri almaya başkalarını dahi tevkil teşkil ve arza mezun ve yetkili olmak üzere HASAN OĞLU 1953 DOĞUMLU MEHMET BAKİ ALTINTAŞ’ı vekil tayin ettik.”
Müteahhit, yalan beyanlarının ve bilirkişilerin doğru olmayan iddialarının aksine bu vekaletnameyi kullanarak, onaylı projelerin ruhsata bağlanması için yaptığı başvuruya ilgili Çankaya Belediyesi, “…parselinize ait 30.07.1998 onay tarihli tadil mimari projesi hilafı hususlar bulunduğundan ruhsat talebiniz uygun görülmemiştir” biçiminde olumsuz yanıt vermiştir.
4.)Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin “sözleşmenin yürürlükte olduğu için” aynen uygulanması gerekeceği yönündeki 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararı sonrasında, 12.01.2007 tarihinde düzenlenerek müteahhide gönderilen vekaletnamede de, sözleşmenin 13. Maddesinde yer alan yetkilerden çok daha fazla yetkiler verilmiştir: Şöyle ki:
“Ankara ili, Çankaya ilçesi, yukarı Öveçler mahallesinde vaki ve kain imarın 27009 ada, 12-13 parsel ve 28146 ada 3-4 nolu parseller üzerinde bulunan gayrimenkullerle ilgili olarak bütün uygulama projelerini, kooperatifimizin olurunu alarak hazırlamaya ilgili kurumlara sunmaya, onaylatmaya ve ruhsata bağlatmaya, bu amaçla yok, kot, kesit,çap,imar,istikamet rölevisi, röperli kroki almaya, temel altı ve temel üstü ruhsatlarını almaya, imar ve iskan durumlarını çıkartmaya, bu hususlardan dolayı, ilgili belediyeler, tapu daireleri, tapu kadastro müdürlükleri, ASKİ, TEK, Fen işleri velhasıl ilgili tüm resmi dairelerde iş takibinde bulunmaya, her nevi beyan, taahhüt ve muvafakatlerde bulunmaya, otopark taahhütnameleri tanzim ve imzalamaya, yatırılması gereken her türlü vergi, harç, rüsum ve teminatları yatırmaya, geri almaya, sosyal sigortalardaki tüm işlemleri takip ve sonuçlandırmaya, başkalarını tevkil, teşrik ve azle mezun ve yetkili olmak üzere 1953 doğumlu Hasan oğlu, MEHMET BAKİ ALTINTAŞ’I vekil tayin ettik.”
Görüleceği gibi, yeniden düzenlenerek verilen vekaletnamelerde, kooperatife ait olmayan, sadece belediyelere ait yetkilerle, yapımı kararlaştırılan ve belediyenin de uygunluğunu onayladığı ve sözleşmeye göre değiştirilmesi kooperatifin onayına bağlı projelerin değiştirilmesine yetki verilmemiştir. Projeler üzerinde tashihat ve tadilat, yani projelerin değiştirilmesi konusunda sözleşmede bulunmayan bir yetki verilmemiştir. Bunun dışında, inşaatların yapılması için gereken yetkilerin neler olduğunun bildirilesi durumunda bu yetkilerin verileceği, gerekmesi durumunda yetkiyi gerektiren işlerin bizzat arsa sahibi kooperatifin yerine getirileceği noterlik kanalıyla müteahhide bildirilmiştir. Müteahhit ise, sadece, projesine uygun yaptığını ileriye sürdüğü inşaatların projelerini değiştirme yetkisi istemiştir. Arsa sahibi kooperatifin, güven duymadığı birine, sözleşmede olmayan, hatta sözleşmeye aykırı bir yetkiyi, yani yapımı kararlaştırılan projelerin tek başına, işine ve çıkarına geldiği gibi değiştirilmesi yetkisini vermemesinden daha doğal ne olabilir? Kooperatif, sözleşmenin 13. Maddesine göre verilmesi gerekli yetkilerin dışında, müteahhidin işine ve çıkarına geldiği gibi kullanabileceği bir yetki vermek durumunda değildir!
5.)Bütün bu gerçekler karşısında, bilirkişilerin:
“Davalı arsa sahibinin sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle dava açılmasına sebebiyet verdiği, 6. Ticaret Mahkemesinde açılan davanın devam ettiği süreç zarfında, davacı yüklenicinin inşaata devam edebilmesi için gerekli yetkileri içeren bir vekaletnameyi vermeyerek edinimini yerine getirmediği gibi, vekalet konusu işlemleri kendisi de yapmayarak inşaatın devamına engel olduğu ve davacıyı zarara uğrattığı kanaatine varılmıştır”
biçimindeki, değerlendirmelerinin ve önerilerinin, gerçek durumla hiçbir ilişkisi yoktur. Gerçek durum, fesih ihbarını kabul etmeyen müteahhidin inşaatların yapımını sürdürmüş olmasıdır. Müteahhidin İnşaatların yapımına devam edememesinin nedeni, inşaatların ruhsata bağlı onaylı projelerine aykırı yapılaşmalar nedeniyle, 21.03.2001 tarihinde Çankaya Belediyesi tarafından mühürlenerek durdurulmasıdır. Bunun sebebi asra sahibi değildir!.. 6. Ticaret Mahkemesinde açılan davanın devam ettiği süreç zarfında ve sonrasında inşaatlara devam edememesinin nedeni , yüklenicinin yaptığı inşaatların onaylı projesine uygun olmamasıdır… Bu gerçeği kimse tersine çeviremez!
“Davacı yüklenicinin inşaata devam edebilmesi için gerekli yetkileri içeren bir vekaletnameyi vermeyerek edinimini yerine getirmediği”
Şeklindeki görüş doğru değildir. Arsa sahibi kooperatif, müteahhidin, onaylı projeleri ruhsata bağlatarak inşaatlara devam etmesi için 06.01.2003 tarihli vekaletnameyi düzenleyerek vermiştir. Müteahhit bu vekaletnameyi kullanarak 10.01.2003 tarihinde yaptığı başvuruya, ilgili Çankaya Belediyesi, 23.01.2003 tarihli yazısıyla “…parselinize ait 30.07.1998 onay tarihli tadil mimari projesi hilafı hususlar bulunduğundan ruhsat talebiniz uygun görülmemiştir” biçiminde yanıt vermiştir. Yine arsa sahibi kooperatife hitaben söylenen:
“Vekalet konusu işlemleri kendisi de yapmayarak inşaatın devamına engel olduğu ve davacıyı zarara uğrattığı”
görüşü ise davacının yapmaya cesaret edemediği, fakat bilirkişilerin ileri sürebildiği haksız ve dayanaksız bir iddia olup, doğru da değildir. Arsa sahibi kooperatif, müteahhit tarafından ruhsata bağlatılmayan onaylı mimari tadil projelerinin ruhsata bağlatılması için, 09.04.2001, 02.05.2001, 17.07.2002, 20.06.2003 ve 09.07.2003, tarihlerinde, bütün harçları yatırarak yaptığı başvuruya, yapılması kararlaştırılan projeleri onaylayan Çankaya Belediyesi: “Gerek arsa sahibi kooperatif, gerekse müteahhit olarak belediyemize onaylı tadilat projelerinin ruhsata bağlatılması yönündeki başvurularınız inşaatların tadil projelerine aykırı yapılması nedeniyle yerine getirilememiştir” biçiminde yazılı yanıt vermiştir.
6.)Bilirkişilerin, inşaatların yapılabilmesi için arsa sahibi kooperatifin sözleşmeye uygun olarak düzenleyip müteahhide verdiği vekaletnameleri incelemeden, bu vekaletnamelerin sözleşmeye uygun olup olmadığını araştırmadan, gerçekleri çarpıtarak, olguları tersine çevirerek, yalan yanlış beyanlarla müteahhidi haklı çıkarmak için:
“Davalı arsa sahibinin … inşaatın devamına engel olduğu ve davacıyı zarara uğrattığı kanaatine varılmıştır”
sonucuna ulaşmalarına hiçbir şekilde itibar edilemez. Hatta bu noktada bilirkişilerin verilen adli görevi yapmayarak suç işledikleri de söylenebilir. Bu nedenle yeni bilirkişi incelemesinden sonra haklarında suç duyurusunda bulunulmasını talep etmekteyiz…
7.)21.03.2001 tarihinde yapımı mühürlenerek durdurulan inşaatlara, mahkeme kararına rağmen başlanamamasının nedeni: Savunulduğu gibi vekaletname yokluğu ya da yetki eksikliği değildir. Sorun, yapımı ve uygulanması kararlaştırılan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projelerin, arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, imar kanununun 21. , sözleşmenin 7, 10. ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamenin 1. Maddesi hükümlerine rağmen müteahhit tarafından ruhsata bağlatılmaması ve ruhsata bağlatılmayan onaylı projelere de uygun olmadan inşaatların yapılmasıdır. Bu hususlarla ilgi Çankaya Belediyesinin yazılarının bilirkişiler tarafından değerlendirilmemesi, yok sayılması kasıtlıdır ve ne pahasına olursa olsun müteahhidi haklı çıkarmak amaçlıdır. Dolayısıyla bu aşamada bilirkişi heyetinin yüklenici saflarında yerini aldığını söylemekte hiçbir yanlışlık yoktur!..
8.)30.07.1998 tarihinde onaylanan projelerin, inşaatların mühürlenerek yapımının durdurulduğu 21.03.2001 tarihine kadar, 2 yıldan fazla bir süre içinde arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, imar mevzuatına ve sözleşmeye uygun olarak ruhsata bağlatılmamasının nedenini:
“ Projelerin ruhsata bağlatılması aşamasında davacı kooperatifin vekaletten azletmesi olduğu”
Şeklindeki iddianın doğruluğuna bağlayarak mahkemeye kabul ettirmeye çalışmaları az yukarıda söylediklerimizin bir sonucudur. Sadece bu cümleyi kurabilmek için bir sürü boş laf edilmiştir. Bu tespitlerin hiç biri doğru olmadığı gibi bilirkişilerin görev alanındaki işlerden de değildir. Yapılan mahkemenin görevine açıkça ve fütursuzca tecavüzdür.
(Sadece, inşaatına hiç başlanmamış 2 numaralı parsel için geçerli olabilecek bu hususun bütün inşaatlar içinmiş gibi gösterilmesi kötü niyetin hangi boyutlara ulaştığını göstermesi bakımından ibret vericidir.)
9.)Arsa sahibi kooperatif, sözleşmede kendine ait bir yetkiyi güven duymadığı müteahhide vermek durumunda değildir. O müteahhit ki, basiretsizliği sonucu inşaatların yapımının durdurulmasına ve onaylı projesine aykırılıkları gidermeyerek de yaptığı inşaatların ruhsata bağlanmamasına neden olmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yönlendirdiği bilirkişiler vasıtasıyla kendi kusurlarını kooperatife fatura etmeye çalışmıştır. Kooperatifin, sözleşmede bulunmayan ancak güven duyarak verdiği yetkiler, müteahhit yönünden kazanılmış bir hak, işine ve çıkarına geldiği gibi, her istediğini, istediği gibi yapabilmesi için kullanabileceği yetkiler değildir. Sözleşmede bulunmayan ve fazladan verilmiş olan bir yetki, verildiği gibi geride alınabilir. Bu durum karşı taraf için kazanılmış hak değildir!..
10.)Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin, sözleşmenin yürürlükte olduğu ve aynen uygulanması gerektiği yönündeki 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararı sonrası müteahhidin sorumluluğu, onaylı projesine aykırılıklar nedeniyle ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımı durdurulan ve onaylı projesine aykırılıklar nedeniylede onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan inşaatların, onaylı projesine aykırılıklarını gidererek, inşaatlara başlayıp tamamlamaktı. Bunun için de müteahhidin yapması gereken, belediyeyi bilgilendirerek, inşaatların onaylı projesine aykırılıklarını giderip, onaylı projeleri ruhsata bağlatarak, inşaatları tamamlamaktı. Müteahhit, bunu yapmayarak, 12.01.2007 tarihli vekaletnameyi kullanarak, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibi kooperatifinde onayı olmadan, yapımı kararlaştırılan onaylı projeleri tek başına değiştirmek için belediyeye başvurmuştur. Bilirkişilerde, sanki mahkemenin kararında, projelerin değiştirilmesi yönünde bir hüküm varmış gibi, müteahhide projeleri değiştirme yetkisinin verilmemesini bir eksiklik olarak göstermeye çalışmaları doğru değildir. Ne müteahhit mahkemeden böyle bir talepte bulunmuş ne de mahkeme, taraflar arasında yapımı kararlaştırılan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projelerin değiştirilmesi yönünde bir karar vermiş değildir.
11.)Bütün bunlara rağmen, arsa sahibi kooperatifin, Ankara 25. Noterliğinden gönderdiği, dava dosyasında bulunan ancak bilirkişilerin gözlerden sakladığı;
“…inşaatları onaylı projelerine uygun hale getirerek, mevzuattaki değişiklikleri projelere eklenerek onayımıza sunmak ve bunların tarafımızdan belediyeye onaylatılması için gereği yerine getirilerek inşaatların ruhsat sorunu ortadan kaldırılarak inşaatlara devem etmeniz için tüm olanaklara sahipsiniz.
Belirtilen nedenlerle; ihtarın elinize ulaştığı tarihten itibaren 10 gün içerisinde projelerde tahsisat yapılması gerekli hususları teknik hazırlığı yaptırılmış şekilde onaylanmak üzere sunmanızı aksi halde olumsuz tavrınızın inşaatlara devam edemeyeceğiniz şeklinde kabul edileceğini ve yasal yollara başvurulacağını ihtar ederiz”
Şeklindeki 14.12.2007 tarih ve 45118 numaralı yazına rağmen, müteahhit yargı kararının ve yargı kararıyla yürürlükte olduğu karara bağlanan sözleşmenin, gereğini yapmak için inşaatlara başlayıp onları tamamlamamıştır. “Piyasa adamı” olarak müteahhidin İnşaatlara başlayıp tamamlamamasının nedeni ise, bilirkişileri yönlendirerek raporlar düzenletmek ve de lehine karar çıkartmak suretiyle daha çok para kazanacağına inanmış olmasıdır.
B.)PROJELERİN HAZIRLANMASI, ONAYLANMASI VE DEĞİŞTİRİLMESİ:
1.)İhale sonunda düzenlenen sözleşmeyle yapılması kararlaştırılan inşaatların projelerinin hazırlanması sözleşmenin 7. Maddesinde:
“ İş bu sözleşmeyi takiben yapılacak konutlara ait mimari, statik, kalorifer sıhhî tesisat, elektrik tesisatı, bahçe ve çevre tanzimi projeleri, alt yapı projeleri ile yapılabilecek spor ve dinlenme tesislerine ait projeler tarafların karşılıklı mutabakatı ile tanzim ettirilerek, ilgili mercilerin onayına sunulacak, onayı müteakip inşaat ruhsatı alınacaktır. Yapılacak inşaatın fenni, hukuki ve mali her türlü sorumluluğu Müteahhide ait olacak ve projelere ait her türlü izin ve mali giderler Müteahhitçe karşılanacaktır. Tüm projelerin onaylı birer sureti ile alınacak tüm ruhsatların onaylı birer sureti kooperatife verecektir.”
10. Maddesinde:
“Müteahhit tarafından yaptırılacak projeler öncelikle avam halde iken Kooperatifin onayı alınacak ve daha sonra hazırlanacak olan tatbikat projelerinde de Kooperatifin onayı alındıktan sonra Belediye’ ye tasdike verilecektir. Projelerde vuku bulacak her türlü değişiklik durumunda kooperatifin onayı alınacaktır.”
Ve yine, sözleşmenin ayrılmaz eki Özel Teknik Şartnamenin 1. Maddesinde:
“Sözleşme konusu inşaatlara ait tüm mimari, statik, tesisat, elektrik, alt yapı, çevre tanzimi ile planlanacak oturma grupları ve spor tesislerinin tüm uygulama ve detay projeleri müteahhit tarafından hazırlattırılacak, kooperatifin imza karşılığı oluru alındıkça, ilgili idarenin onayına sunulacak”
Hükümleri yer almıştır. Görüldüğü gibi ihale sonunda düzenlenen ve tarafları bağlayan sözleşmeye göre müteahhide, tek başına, işine ve çıkarına geldiği gibi projeleri değiştirme yetkisi tanınmamıştır. Müteahhidin, yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan mimari tadil projelerin değiştirilmesine yönelik hazırlayıp, onaylanmak üzere arsa sahibi kooperatife verdiği hiçbir değişiklik tasarısı ve önerisi olmamıştır. Sadece, sözleşmede arsa sahibi kooperatife ait olan, projeleri değiştirme yetkisini istemiştir. Böyle bir yetkinin verilmesi için hiçbir neden de yoktur!
2.)Taraflarca yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan projelere uygun yapıldığı iddia edilen inşaatların, neden projeleri ruhsata bağlanamıyor; neden onaylı projesine uygun yapıldığı ileriye sürülen inşaatlara ruhsat vermeyen ilgili belediye hakkında dava açılmıyor? Neden projelerinin ruhsata bağlatılması için projelerin değiştirilmesi isteniyor ve projelerin değiştirilmesi içinde kooperatifin müteahhide yetki verilmesi isteniyor? Bu sorulara müteahhit cevap veremiyor, bari bilirkişiler onun yerine bir cevap bulsunlar! Belki mahkemeyi o zaman aldatabilirler…
3.)Bir başka açıdan, müteahhidin, belli bir bedel karşılığında, yapımını üstlendiği inşaatları, yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan projelerine uygun olmadan, işine ve çıkarına geldiği gibi yapmak ve onaylı projesine uygun olmadan yaptığı inşaatlara göre projeleri, arsa sahibi kooperatifin onayı olmadan tek başına, istediği gibi değiştirme yetkisi var mıdır? Arsa sahibi kooperatifinde, sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, fen ve sanat kurallarına uygun olmadan yapılan ve tamamlandığında oturma izni alınamayacak inşaatları olduğu gibi kabul etmek gibi bir mecburiyeti var mıdır? Bu haliyle ( henüz taban tesviyesi, su ve ısı borularının geçmesi ve ahşap parke ile kaplanmadan) yaşam alanlarının kat yüksekliği 240 cm olan konutlara, Ankara imar yönetmeliğinin 48. Maddesi uyarınca nasıl oturma izni alınacağı? Her şeye bir kılıf bulan bilirkişiler neden bu sorulara anlaşılır bir yanıt veremiyorlar acaba?
4.)Anlaşmazlık konusu mevcut inşaatların hem onaylı projesine uygun yapıldığı iddia ediliyor, bu yönde bilirkişilere raporlar düzenlettiriliyor ve bu raporlara dayanılarak kararlar çıkartılıyor, hem de onaylı projelere aykırılıklar nedeniyle onaylı projeleri ruhsata bağlanamıyor. Bunun içinde onaylı projelerin mevcut inşaatlara göre değiştirilmesi için arsa sahibi kooperatifin sözleşmede olmayan yetkilerin müteahhide vermesi isteniyor! Bu isteği kooperatif üyelerinin hiç biri kabul etmezken, müteahhidin “işini” görmek için yönetim neden böyle bir yetkiyi versin? Neden kooperatif yönetiminin görevi kötüye kullanması istenmektedir. 10 yıldır süren genel kurulların tümünde alınan kararlara uygun şekilde duruş sergilendiği için, aynı yönetim işbaşındadır. Bilirkişilerin aşmaya çalıştığı engel müvekkil kooperatif üyelerinin iradesidir…
C.)SÖZLEŞMELER KONUSU
1.)Arsa sahibi kooperatif, sahibi olduğu parseller üzerindeki inşaatların yaptırılması için, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif ana sözleşmesi ve kooperatif ortaklarının iradesini karara bağlandığı kooperatif genel kurul kararları doğrultusunda, serbest, yarışmacı ve katılımcı bir piyasa ortamında, benzeri bir işi (en az 120 konutluk) bitirmiş, Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı ve “A” grubu müteahhitlik karnesine sahip olan girişimlerin, katılabileceği bir ihale açmıştır. Konumları ihaleye katılmaya uygun bulunan (yeterlik alan) girişimcilerden, o günün koşullarında en iyi teklifi veren ve ihale şartnamesinde yer alan bütün koşulları, imar mevzuatına, ülkemizde yapılarla ilgili standartlara, yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına, tarafların mutabakatıyla, İmar Planına uygun olarak hazırlanarak ilgili belediyeye onaylattırılacak projelerine uygun ve kooperatifin onaylayacağı uygulama ve detay projelerine göre, kooperatifin onay vereceği piyasanın en kaliteli TSE ve İSO 9001 belgeli işletmelerin ürünleri kullanılarak, süper lüks tarifi içinde, birinci sınıf inşaat kalitesinde ve en iyi işçilikle, (üretilecek konutların yarısından çoğunun yüzde 53.66 sının bedeli karşılığında) yapmayı kabul ve taahhüt eden MBA M. Baki ALTINTAŞ arasında 26.09.1996 tarihinde, Düzenleme Suretiyle Kat Karşılığı Esaslarına Göre Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi ile ihale edilmiştir.
Bu sözleşmeye göre arsa sahibi kooperatifin sorumluluğu, inşaatların yapılacağı arsaları müteahhide teslim etmek, müteahhidin sorumluluğu da altında imzası olan sözleşmeye göre yapımını üstlendiği inşaatları tamamlayıp teslim etmektir. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde de taraflar arasındaki ilişkilerin anayasası konumundaki bu sözleşmeye göre olacaktır.
2.)Anlaşmazlık konusu mevcut inşaatların, tarafları bağlayan sözleşme ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatı açısından değil de ülkemizdeki kötü yapılaşmalara benzerliği yönünden değerlendirilmesi ve bu nedenle de, ayıplı ve kusurlu inşaatların olduğu gibi kabul edilmelerinin gerektiği yönünde, görüş bildirilmesi doğru değildir ve adalet olan hiçbir yerde kabul edilemez! İnşaatların değerlendirilmesinde tek ölçü, sözleşmeyle belirlenmiş kurallardır. Neyin karşılığı olduğunu bilemediğimiz bilirkişilerin özel tercihleri ve kabulleri değildir!..
3.)Ülkemizdeki kötü yapılaşmalara benzerliği yönünden kabul edilmesi istenen, ayıplı ve kusurlu inşaatların, ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle mühürlenerek yapımı durdurulan inşaatlar olduğu ve yine uygulanması kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan projeleri arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, ruhsata bağlatılamadan yapılan, onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatlarında onaylı projelerine uygun yapılmaması nedeniyle onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan inşaatlar olduğu, bu haliyle tamamlandığında oturma izni alınamayacak, hatır ya da başka yollarla, yasalara aykırı bir biçimde oturma izni alınacak olsa bile, birtakım kişilerin hak etmedikleri bir parayı kazanacaklar diye, hiçbir kusuru olmayan kişilerin yaşamları sonuna kadar sağlık koşullarını taşımayan (alçak ve basık yapılan, Ankara İmar Yönetmeliğinin 48. Maddesine göre oturma izni alınamayacak konutlar.) mekanlarda yaşamak zorunda kalacakları konutlar olacağı göz ardı ediliyor…
4.)25.09.1996 tarihinde, yani arsa sahibi kooperatifle Mehmet Baki Altıntaş arasında henüz bir sözleşme yapmadan önce, S.S. Sağlık Şifa Konut Yapı kooperatifi, M. Baki Altıntaş ve S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi arasında 25.09.1996 tarihinde bir sözleşme yapılmamıştır. Bilirkişilerin, S.S. Sağlık Şifa Konut Yapı kooperatifi, M. Baki Altıntaş ve S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi arasında Yapıldığını ileri sürdükleri sözleşme varsa sahtedir. 25.09.1996 tarihinde, M. Baki Altıntaş ile S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi arasında DÜZENLEME ŞEKLİNDE EV KARŞILIĞI SATIŞ VAADİ VE DEVİR SÖZLEŞMESİ yapılmıştır. Bu sözleşmeyle, M. Baki Altıntaş’ın ihale sonunda düzenlenen sözleşmeyle yapımını üslendiği işi, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibi kooperatifinde onayı olmadan S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi ne devrettiğine ilişkindir. Bilirkişilerin müteahhidi haklı çıkarmak ve adaleti yanıltmak gayretkeşliği içinde raporlarında ifade ettikleri:
“… işle ilgili yükümlülükler M. Baki Altıntaş’a ait olmak kaydıyla, inşaatlardan elde edilecek yüklenici payının S.S.Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifine devir ve temlik edildiği..”
gibi hakların devir ve temlik edildiğine ilişkin bir sözleşme değildir.
5.)Müteahhidin yapımını aldığı işi, devretme yetkisi olmadan devrettiğine ilişkin sözleşmenin, haklarını devir ve temlik edildiği bir sözleşme olduğunun gösterilmeye çalışılması, mahkemeyi aldatmak için hazırlanmış bir tertiptir. 25.09.1996 tarihli yani, M. Baki Altıntaş ve S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi arasında düzenlenen sözleşme, Mehmet Baki Altıntaş’ın, serbest piyasa ortamında yapılan ihale sonunda yapımını üstlendiği inşaat işini, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibinin de onayı olmadan, tacir sıfatı taşımayan ve arsa sahibi kooperatifin düzenlediği ihaleye kakılamayacak S.S.Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifinin devralındığına ilişkindir. Söz konusu sözleşmenin hiçbir yerinde “…yükümlülükler M. Baki Altıntaş’ a ait olmak kaydıyla, inşaatlardan elde edilecek yüklenici payının S.S.Çağdaş Grup Konut Yapı Kooperatifine devir ve temlik edildiği..” biçiminde bir ifade bulunmamaktadır. Bilirkişiler bu sözleşmeyi ya incelememişler ya da müteahhidi haklı çıkarmak için gerçekleri çarpıtmışlardır. Söz konusu bu sözleşmeye dayanarak da S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi, devraldığı işin yeni sahibi sıfatıyla 27.09. 1996 tarihinde yeni bir inşaat yapım sözleşmesiyle işin yapımını M. Baki Altıntaş’ a vermiştir. Daha sonrada S.S. Çağdaş Konut Yapı Kooperatifi, 08.04 1997 tarihinde işin yapımını yönetim kurulu kararıyla M. Baki Altıntaş’ tan alarak yeni ve farklı bir sözleşmeyle OKS İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasına vermiştir. Bütün bu gerçeklerin çarpıtılması kasıtlıdır ve neyin karşılığında olduğunu bilmediğimiz nedenlerle müteahhidin korunması ve müteahhide hak etmediği bir çıkarı sağlamak içindir!
D.)DİĞER HUSUSLAR:
1.)Ne pahasına olursa olsun, müteahhidi savunma ve haklı çıkarma kararlılığı içinde olan bilirkişiler, hızlarını alamayarak, dava ile ilişkisi bulunmayan idari yargı kararındaki:
“Belediye encümenince dava konusu inşaatlarla ilgili daha önce verilmiş tüm yıkım ve para cezası kararlarında hukuka uyarlık bulunmadığının derecattan geçerek kesinleşmiş idari yargı kararları ile sabit olduğu”
biçimindeki ifadeye sarılarak; arsa sahibinin:
“Müteahhidin, tadilat projelerine aykırı imalat yapıldığı bu nedenle tadilat projelerine ruhsat verilmediği”, ”inşaatların projelerine uygun olduğunu iddia eden müteahhidin belediye aleyhine yasal girişimde bulunmadığı”
yönündeki haklı iddiasının;
“artık davalının bu savunmalarının tekrar inceleme konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır”
Şeklindeki saçma sapan bir görüşe bağlayarak, taraflar arsındaki anlaşmazlık konularının ve dava konusu inşaatlardaki olumsuzlukların, inceleme konusu yapılamayacağının ileriye sürülmesi doğru anlaşılır gibi değildir!
2.)Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin kararında konu yapılan idari yargı kararları, ruhsata bağlı projelerine aykırı yapılaşmalar nedeniyle belediyenin aldığı yıkım ve para cezalarıyla ilgilidir. İnşaatların onaylı projelerinin arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, ruhsata bağlatılmaması ve onaylı projelerine aykırı imalatların yapılması ve buna bağlı olarak da onaylı projelerin ruhsata bağlatılamamasıyla ilgili değildir. Kaldı ki o kararlarda da inşaatların projelerine uygun olduğu şeklinde bir ifade, bir hüküm bulunmamaktadır. Söz konusu kararlar, sadece yıkım kararlarının hukuka uygun olmadığı ve verilen para cezalarının da fazla bulunduğuyla ilgilidir. İşin tasfiye sürecinde bütün iddiaların incelenmesinde ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Bilirkişiler, müteahhidi haklı çıkarmak için raporlarında:
“Görüldüğü üzere, davalı kooperatifin “tadilat projelerine aykırı imalat yapıldığı bu nedenle tadilat projelerine ruhsat verilmediği”, ”inşaatların projelerine uygun olduğunu iddia eden müteahhidin belediye aleyhine yasal girişimde bulunmadığı” şeklindeki savunmaları, söz konusu davada incelenmiş ve savunmalarında haklı olmadığı tespit edilmiştir. Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş kararı karşısında artık davalının bu savunmalarının tekrar incelenme konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır”
biçimindeki görüşleri de hiçbir bakımdan doğru olamaz.
“Tadilat projelerine aykırı imalat yapıldığı bu nedenle tadilat projelerine ruhsat verilmediği ”
hususu müvekkil kooperatifin bir iddiası, savunmada kullandığı bir argümanı değil, somut bir gerçektir. Kanıtı da arsa sahibi kooperatifin, bizzat verdiği vekaletnameleri kullanarak müteahhidin yaptığı başvurulara ve yine mahkemenin yazısına, söz konusu inşaatlara ruhsat veren, ruhsat verilen inşaatların ruhsata bağlanan projelerine uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etmekle ve tamamlandığında da kullanım izni vermekle kamu adına tek yetkili Çankaya Belediyesinin, taraflara ve mahkemeye gönderdiği, bilirkişilerinse bilemediğimiz nedenlerle görmezlikten geldiği, incelemediği ve değerlendirmediği,
“…parselinize ait 30.07.1998 onay tarihli tadil mimari projesi hilafı hususlar bulunduğundan ruhsat talebiniz uygun görülmemiştir”
şeklindeki resmi yazıdır.
3.)Yine, arsa sahibi kooperatifin;
“inşaatların projelerine uygun olduğunu iddia eden müteahhidin belediye aleyhine yasal girişimde bulunmadığı”
şeklindeki iddiasının kanıtı ise, yapımı kararlaştırılan, ilgili belediye tarafından da onaylanan, arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, İmar Kanununun 21., sözleşmenin 7.,10. ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamenin 1. Maddesine aykırı olarak onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatların,
“onaylı projelerine uygun yapılmaması nedeniyle onaylı mimari projelerinin ruhsata bağlanamayacağı”
şeklindeki Çankaya Belediyesinin resmi yazılarıdır.
İdarenin bu yazılarına karşı müteahhit, herhangi bir yasal girişimde bulunmadı ve hususla ilgili tek bir dava bile açmamıştır. Bu konuyla ilgili herhangi bir yasal girişimde bulunulduğunu ve bu hususla ilgili tek bir dava açıldığını söyleyenler yalan söylemektedirler…
İşin tavsiyesi aşamasında, Taraflar arasında anlaşmazlık konusu inşaatların, İmar Kanununa, Ankara İmar Yönetmeliğine, onaylı projelerine, ihale sonunda düzenlenen sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine, fen ve sanat kurallarına uygun olmadan yapılan inşaatların incelenme konusu yapılamayacağı görüşü de doğru değildir.
4.)Bilirkişilerin, beklide tek doğru yorumu, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararı, arsa sahibi kooperatifin 28.08.2000 tarihli fesih ihbarı ve müteahhidin o tarihe kadar kullanmakta olduğu 15.12.1999 tarihli vekaletnamenin iptal edilmesi üzerine açıldığı ve mahkemenin de, feshin haksızlığına ve iptal edilen vekaletnamenin geçerliliğine karar verdiği, biçimindeki ifadeleridir.
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararı, feshin haksızlığına ve iptal edilen vekaletnamenin geçerliliğine karar vermiştir. Bir başka anlatımla mahkeme, 28.08.2000 tarihinden önceki durumun, yani taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olduğunu, iptal edilmemiş olduğunu ve o sözleşmeye göre düzenlenerek müteahhide verilmiş ve müteahhidin de hiçbir sorunla karşılaşmadan kullanmakta olduğu 15.12.1999 tarihli vekaletnamenin aynen kullanılacağını karara bağlanmış oldu. Daha kısa bir anlatımla mahkeme kararıyla 28.12.2000 tarihindeki duruma dönülmüş oldu. Taleple sınırlı olan mahkemenin kararında, 07.12.1999 tarihinde ortadan kaldırılan ve ne dava öncesi ne de dava sürecinde dava konusu yapılmayan 29.09.1996 ve 24.11.1999 tarihli vekaletnamelerin verilmesi gerektiği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemeler taraflar arasında kararlaştırılmamış işleri yapmaya elverişli yetkileri bir tarafa veremezler!..
5.)Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararı sonrası, müteahhidin, yürürlükte olduğu ve aynen uygulanması mahkemece de karara bağlanan sözleşmeye göre yükümlülüklerini, mahkeme kararına rağmen yerine getirmemesi, bir başka anlatımla onaylı ve ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle Çankaya Belediyesi tarafından 21.03.2001 tarihinde mühürlenerek yapımı durdurulan ve onaylı tadil mimarı projelerine aykırılıklar nedeniylede onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan inşaatları, arsa sahibi kooperatifin sorumluluğu gereği vermesi gereken vekaletnameyi vererek gösterdiği bütün iyi niyetli girişim ve yaklaşımlarına rağmen, yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan projesine aykırılıkları gidererek yapmaması, yapmak istememesi veya yapamaması üzerine taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirilmesi, arsa sahibi kooperatif tarafından 18.12.2007 tarihinde yeniden mahkemeden talep edilmiştir. Bu talep, yani fesih talebinin haklı ya da haksızlığına mahkeme karar verecektir. Bilirkişiler değil!..
6.)İnşaatların, Belediye Encümenince ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle verilen yıkım kararları ve para cezalarının, arsa sahibi kooperatif ve müteahhidin yaptığı başvurular sonucu, yıkım kararlarının haksız, para cezalarının da fazla bulunmasıyla ilgili idari yargı kararı, yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan mimari tadilat projelerinin arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, İmar Kanununun 21 , sözleşmenin 7 , 10 ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamenin 1. Maddesine aykırı olarak onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan inşaatların yapılması ve onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatların da onaylı projesine aykırı yapılması ve bunun sonucu olarak ta onaylı projelerin ruhsata bağlatılamamasıyla bir ilgisi yoktur. Hele Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin sözleşmenin yürürlükte olduğu yönündeki kararı sonrası, müteahhidin yargı kararı gereği, yürürlükte olan sözleşmeye göre yapımı ilgili belediye tarafından mühürlenerek durdurulmuş inşaatların, yapımı kararlaştırılan onaylı projelerini ruhsata bağlatarak inşaatları yapmaması ya da yapamaması nedeniyle, arsa sahibi kooperatifin sözleşmenin sona erdirilmesi, müteahhidin de sözleşmenin devamı istemediği yönündeki beyanı üzerine, görülmekte olan bu davayla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Arsa sahibi kooperatifin ve müteahhidin itirazları üzerine İdari yargının verdiği kararlar, sadece, belediye encümenince verilen para cezalarının fazla, yıkım kararlarının da hukuka uygun olmamasıyla ilgilidir.
Söz konusu idari yargı kararlarının, müteahhidin imar mevzuatına aykırı ve sözleşmeye uygun olmadan yaptığı bütün uygulamalarını akladığı, ortadan kaldırdığı gibi bir görüşün ileriye sürülmesi yargıyı yanıltarak müteahhidin lehine karar çıkartmaya yöneliktir.
7.)Onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatların, ruhsata bağlatılması yönünde arsa sahibi kooperatifin bizzat ve arsa sahibi kooperatifin verdiği vekaletnameleri kullanarak müteahhidin yaptığı bütün başvurulara, bu davayla ilişkilendirilmeye çalışılan idari yargı kararına rağmen, belediyenin, inşaatların onaylı projelerine uygun yapılmaması nedeniyle onaylı mimari projelerinin ruhsata bağlanamayacağı nedeniyle ruhsat vermemesi, hiçbir zaman müteahhit tarafından itiraz ve dava konusu yapılmamıştır.
Müteahhidin, başından beri inşaatları onaylı projelerine uygun yaptığını beyan ettiğine ve yönlendirdiği bilirkişilere de bu yönde raporlar düzenlettiğine göre, onaylı projelerin ruhsata bağlatılması yönünde yaptığı başvurulara olumsuz yanıtlar vererek onaylı projeleri ruhsata bağlamayan belediye hakkında, yargı yoluna başvurması gerekirdi. Müteahhit bu yönde bir başvuruda bulunmadı. Bulunduğu yönünde bilirkişilerin ileriye sürdüğü görüş doğru değildir.
Tarafların eksik, yanlı ve objektiflikten uzak bulduğu, mahkemenin de itibar etmediği bir raporu, bilirkişilerin doğru kabul ederek değerlendirmeleri ve kanatlarını buna göre yapmaları doğru değildir.
8.)Bilirkişilerin, ya bile bile, yada üstlendikleri işin ehli olmadıklarından, görülmekte olan davayla doğrudan ilgili,
( inşaatlarla ilgili belediyenin mahkemeye ve taraflara gönderdikleri yazılarını )
kasıtlı olarak hiç incelememeleri ve değerlendirmemeleri; ya da,
( M. Baki Altıntaş ile S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı kooperatifi arasında düzenlenen ve M. Baki Altıntaş’ın yapımını üstlendiği işi, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibinin de onayı olmadan S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı kooperatifine devrettiğine ilişkin 25.09.1996 tarihli DÜZENLEME ŞEKLİNDE EV KARŞILIĞI SATIŞ VAADİ VE DEVİR SÖZLEŞMESİ nin, S.S. Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi, S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı kooperatifi ve M. Baki Altıntaş arasında, M. Baki Altıntaş’ın haklarının S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı kooperatifine devredildiğine ilişkin bir sözleşme olduğunu )
ileriye sürmeleri, hiçbir biçimde doğru değildir. Yalandır. Arsa sahibi S.S. Sağlık Şifa Konut Yapı Kooperatifi, hiçbir zaman, S.S. Çağdaş Grup Konut Yapı kooperatifi ve müteahhit M. Baki Altıntaş’la birlikte, bir sözleşme düzenlememiş, bir anlaşma yapmamıştır.
Kimi konuların hiç incelenmemesi, kimi konularında yukarıdaki örnekte olduğu gibi çarpıtılması, mahkemeyi yanıltarak müteahhidin lehine karar çıkartmak içindir.
9.)Bilirkişilerin, raporlarında vurgu yaptıkları:
“ Eser sözleşmesinde yüklenici yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine ve amaca uygun olarak imal edilip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle mükelleftir.
Borçlar Kanununun 81 maddesi gereğince de, sözleşmemin taraflarından birinin karşı tarafa yaptığı talepte haklı olabilmesi için, sözleşmedeki öncelik sırasına edim borçlusu bulunmamalıdır. Diğer bir ifade ile akdin şartlarına ve mahiyetine nazaran kendi borcunu ifa etmeyen taraf, diğer tarafın edimini talep edemeyecektir.”
hususu; Borçlar Kanununun ilgili hükümlerine rağmen, ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımı durdurulan, (inşaatların yapım işinin durdurulması halen devam ediyor) arsa sahibi kooperatifin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen, İmar Kanununun 21, sözleşmenin 7, 10 Ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamenin 1. Maddesi hükümlerine rağmen, yapımı kararlaştırılan onaylı mimari tadil projeleri ruhsata bağlatılamayan, onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatların da, onaylı projesine, fen ve sanat kurallarına, sözleşme ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine uygun yapılmayan, bu nedenle de onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan, tamamlandığında da oturma izni alamayacak inşaatların, müteahhit tarafından, fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine ve amaca uygun olarak imal edilip edim borcunu yerine getirdiğinin söylenebilmesi bile tek başına, bilirkişilerin yargıyı yanıltmak ve müteahhidin lehine karar çıkartmak için kötü niyetli olduklarını ortaya koymaktadır…
10.)Bilirkişilerin:
“Arsa sahibi davalı kooperatifin 26.09.1996 tarihli sözleşmeyi feshetmekte haksız olduğuna Sayın Mahkemece karar verilmesi durumunda, davacı yüklenici, yaptığı işin bedelini dava tarihi itibariyle talep edebilecek, ayrıca sözleşmede varsa seçimlik cezayı isteyebilecek, bu cezayı aşan kar mahrumiyetini isteyebilecektir.”
şeklindeki görüşleri de davamız için geçerli olmayıp; gerçek durumu yansıtmamaktadır. Bir kere arsa sahibi kooperatif hiçbir zaman, müteahhit kabul etmediği için sözleşmeyi feshedememiştir. Mahkemede sadece sözleşmenin yürürlükte olduğunu karara bağlamıştır. İnşaatların yapımının durdurulmasının nedeni, arsa sahibi kooperatifin fesih ihbarı değil, ilgili Çankaya Belediyesi tarafından 21.03.2001 tarihinde inşaatların mühürlenerek yapımının durdurulmasıdır. İnşaatlara devam edilememesinin nedeni ise, yapılan inşaatların onaylı mimari tadil projelerine uygun olmaması, aykırı yapılmasıdır.
Müteahhidin lehine bir hakkın doğabilmesi, edimini, yani yapımını üstlendiği işi, anlaşmalara ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına uygun olarak tamamlamasıyla olanaklıdır. Müteahhit, yapımını üstlendiği işi tamamlayıp arsa sahibine teslim edememiştir.
11.)Sayın mahkemenizin;
“…tarafların iddia, savunması önceki raporları raporlara yapılan itirazlar değerlendirilip denetlenmeye elverişli rapor düzenlenerek tarafların talepleri konusunda ayrıntılı rapor düzenlenilmesinin istenmesine…”
şeklindeki kararına rağmen, taraflardan biri sayılan arsa sahibi kooperatifin hiçbir iddiasına, savunmasına, önceki raporlara yaptığı itirazlarına ve taleplerine doğru dürüst bir açıklama getirilmemiştir. Yerinde inceleme yapılmadan, tarafların itiraz ederek kabul etmedikleri, mahkemenin de itibar etmediği önceki bilirkişi heyetinin raporu esas alınmıştır. Taraflar arasında anlaşmazlık ve dava konusu inşaatlar, ihale sonunda taraflar arasında düzenlenen sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine ve onaylı projesine uygunluğu yönünden incelenmemiş ve değerlendirilmemiştir.
12.)Taraflar arasında anlaşmazlık ve dava konusu olan inşaatların, yargı kararıyla da yürürlükte olduğu karara bağlanan taraflar arasındaki anlaşmaya ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatı açısından değil de, kişilerin istek, beğeni ve tercihlerine göre değerlendirilmesi ve buna göre raporlar düzenlenmesi kabul edilmemelidir.
13.)Kamu düzeniyle ilgili İmar Kanununa ve Ankara İmar Yönetmeliğine aykırı; onaylı projelerine, sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine, fen ve sanat kurallarına uygun olmadan yapılan, onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan, tamamlandığında yapı kullanma izni alamayacak inşaatların yerinde incelenmesi ve değerlendirilmesi yapılmadan, müteahhidin istekleri ve talepleri doğrultusunda düzenlenen raporun kabul edilmesi ve buna göre karar verilmesi adalete uygun olmayacaktır.
E.) BİLİRKİŞİLER, TARAFLAR ARASINDA ANLAŞMAZLIK VE DAVA KONUSU EDİLİP, İNCELENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ İSTENEN AŞAĞIDAKİ HUSUSLARI CEVAPSIZ BIRAKMIŞLARDIR:
1- Tarafların mutabakatıyla, imar planına ve sözleşmeye uygun olarak hazırlanan ve ilgili belediye tarafından onaylanan projelerin, İmar Kanununun 21 inci, sözleşmenin 7. 10. ve Özel Teknik Şartnamenin 1. maddelerine aykırı olarak ruhsata bağlatılmaması,
2- Onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan inşaatların başlanması,
3- Onaylı projelerini ruhsata bağlatmadan yapılan inşaatların onaylı projesine uygun olmadan yapılması ve buna bağlı olarak ilgili belediye tarafından 21.03.2001 tarihinde yapımının mühürlenerek durdurulması,
4- Tarafların mutabakatıyla yapımı kararlaştırılan inşaatların, onaylı projelerine aykırılıklar nedeniyle onaylı projelerinin ruhsata bağlanamıyor olması,
5- Dava konusu inşaatların taraflar arasında ihale sonunda düzenlenen SÖZLEŞMEYE, ONAYLI PROJELERİNE, İMAR PLANINA, ÖZEL TEKNİK ŞARTNAMEYE ve KAMU DÜZENİYLE İLGİLİ İMAR KANUNUNA uygun yapılmaması,
6- Binaların toprak altında kalan bodrum katları dış yüzeylerinin “ısı yalıtımı” dışında, “su yalıtımı” ile ilgili yönetmelik ve şartnamelere uygun olarak yapılması sözleşmenin eki Özel Teknik Şartnamenin gereği olmasına rağmen tekniğine uygun yalıtımların yapılmaması,
7- Sözleşmeye aykırı olarak onaylı detay projesi olmadan imalatların yapılması,
8- Drenajların tekniğine uygun yapılmaması,
9- Toplam inşaat alanından sayılan servis teraslarının, onaylı projesine aykırı olarak inşaat alanının artırması,
10- Dubleks dairelerin üst katında WC ve banyoların yapılmaması, İMAR PLANIYLA VERİLEN İNŞAAT EMSALİNİN ARTIRILMASINA NEDEN OLACAK BİÇİMDE yatak odaları ebatlarının büyütülerek yapılması, ıslak hacım penceresinin ebatlarının ve terasa çıkış kapı yerlerinin onaylı projesine aykırı olarak değiştirilmesi,
11- Çatıların onaylı detay projeleri olmadan, sözleşmeye ve tekniğine aykırı gelişi güzel yapılması,
12- Kooperatif tarafından onaylanmış detay projesi olmadan harpuşta, parapet ve denizlik imalatlarının, kötü işçilik ve kalitesiz malzeme ile yapılması,
13- Beton dökülürken tekniğine uygun vibratör kullanılmaması, buna bağlı olarak betonlarda ileri boyutlarda boşluklar oluşması,
14- Tesisatların döşenmesi amacıyla, statik ve betonarme projesine aykırı olarak 23 adet taşıyıcı özelliğindeki kolonun kırılıp harç malzemesiyle doldurulması ve taşıyıcı özelliklerinin azaltılması,
15- Bina yaşam alanların Ankara İmar Yönetmeliğinin eski 51. yeni 48.Maddelerine göre yapı kullanma izni alınamayacak biçimde onaylı mimarı projesine ve imar planına aykırı olarak alçak yapılması,
16- Bağımsız bölümlerin ve ortak kullanım alanlarının iç hacimlerinin ölçülerinin onaylı projesine aykırı değiştirmesi,
17- Onaylı projesinde olmayan kimi merdivenlerin yapılması ve yine onaylı projesinde olan kimi merdivenlerin de yapılmaması,
18- Statik projesinde bulunan ve taşıyıcı özelliği olan kimi kirişlerin eksik yapılmaması,
19- 12 ve 13 numaralı parsellerdeki binaların bodrum ve zemin kattaki iç avluya bakan pencerelerin, onaylı projesine aykırı olarak değiştirilerek yapılması,
20- Dış cephe düşey ölçülerinde 8 ile 14 cm ye varan kaymaların olması,
21- 12 ve 13 numaralı parseller arasındaki bahçenin tekniğe aykırı olarak nebati toprak yerine hafriyat toprağı ve inşaat atığı ile doldurulması, aynı şekilde inşaattan çıkan hafriyat toprağının taşınmayarak 3 numaralı parsel alanında biriktirilmesi,
22- Tesisatlar ve bacalar için döşemede bırakılması gereken boşlukların bırakılmaması, bunun sonucu olarak bacaların geçirilmesi amacıyla döşeme betonunun kırılması ve demirlerinin kesilmesi,
23- 27009 Ada 12 ve 13 numaralı binaların elektrik tesisatlarının, onaylı projesine ve elektrik iç tesisleri yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak servis terası betonu oyularak döşemeden geçirilmesi ve tekniğine uygun malzeme kullanılmaması, (Mahkemece görevlendirilen işin uzmanı Elektrik Mühendisi bilirkişisinin dosyadaki raporuna göre)
24- Sözleşme ve özel teknik şartname hükümlerine uyulmadan, özellikle çatıların, servis terası ve parapetlerin, dubleks daire merdivenlerin, tecrit ve drenajların, detay projeleri olmadan ve kooperatifin yazılı oluru alınmadan kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılmış olması, (“Bütün projelerin kooperatifin görüşleri doğrultusunda müteahhit tarafından hazırlanması ve kooperatifin yazılı onayı alındıktan sonra ilgili makamların onayına verilmesi, -sözleşme madde 7-”) “projelerde değişiklik yapılması -sözleşme madde 10-” “detay projelerinin hazırlanması sırasında da aynı şekilde kooperatifin yazılı oluru alındıktan sonra yapılabileceği, -özel teknik şartname madde 1- ”
25- Tarafların mutabakatıyla, İmar planına ve plan notlarına göre hazırlanan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projesine aykırı olarak, binaların çatı mahya kotları değiştirilerek,
14.40 m. olması gerekirken 14.90 m. olarak, (27009 Ada 12 parsel )
14.50 m. olması gerekirken 14.85 m. olarak, (27009 Ada 13 parsel )
27,60 m. olması gerekirken 27.79 m. olarak, (28146 Ada 04 Parsel )
Yapılması, (Çankaya Belediyesi İmar müdürlüğü Harita şubesince yapılan ölçümlere göre)
26- Otopark, ısı merkezi gibi altyapı ve hizmet tesislerinin ortak kullanımı için aralarında “birlikte kullanım” “irtifak hakkı” oluşturulmuş 28146 ada 3 ve 4 numaralı parseller üzerindeki binaların aynı kotta, 979,00 kotunda kurulması, tarafların mutabakatıyla imar planına ve sözleşeme uygun olarak hazırlanmış ve ilgili belediye tarafından da onaylanmış proje gereği olduğu halde, ortak kullanımı olumsuz etkileyecek biçimde 4 numaralı parseldeki binanın, sözleşme ve onaylı projesine aykırı olarak 3 numaralı parseldeki binadan 40 cm yukarıda, 979,40 kotunda kurulması, İmar Planıyla verilen zemin kat kotunun da 982.00 yerine 982,40 kotunda yapılması ve bu yükseklik farklarının diğer bütün katlara da yansıtılmış olması,
27- İmar planıyla verilen inşaat emsalinin (yoğunluğunun) artırılması,
28- İnşaatların yapım sürecinde teknik elemanların tespitini yaptığı ve müteahhide bildirdiği raporların incelenmemesi,
29- Yapımı kararlaştırılan onaylı projelerinin ruhsata bağlatılmadığı, onaylı ancak ruhsata bağlatılmamış projelerine aykırı olarak inşaatların yapıldığı ve onaylı projelerine aykırılıklar nedeniyle de inşaatların yapımının mühürlenerek durdurulduğuna ilişkin ilgili Belediyenin yazılarının bilinçli olarak değerlendirilmemesi,
30- İnşaatların süper lüks tarifi içinde, birinci sınıf inşaat kalitesinde, piyasanın en kaliteli malzemesi ve en iyi işçilikle yapılmaması, kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılması.
31- Binaların gabari değerlerine göre yapılmaması, yani, bina gabari değerlerinin onaylı mimarı projesine aykırı yapılması,
32- İnşaatlarda kullanılan malzemelerin seçiminde, Sözleşmenin Eki Özel Teknik Şartnamenin 4. maddesine aykırı olarak kooperatifin onayının alınmaması,
33- Ruhsat harçlarının yatırılmaması ve emlak vergilerinin ödenmemesi,
34- İnşaatların projelerini onaylayan ve ruhsata bağlayan, inşaatların imar kanunu ve ruhsata bağlı projelerine göre kontrol etmekle kamu adına tek yetkili olan Çankaya Belediyesinin mahkemeye ve taraflara gönderdiği yazılarının değerlendirilmemesi gibi konular nerdeyse hiç incelenmeden, taraflar arasındaki sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına, fen ve sanat kurallarına aykırı, müteahhidin işine ve çıkarına geldiği gibi yaptığı, onaylı ve ruhsata bağlı projesine aykırılıklar nedeniyle ilgili belediye tarafından mühürlenerek yapımı durdurulan ve (mühürlü durumu halen devam etmektedir.) onaylı projelerine aykırılıklar nedeniylede onaylı mimari projeleri ilgili belediye tarafından ruhsata bağlatılamayan, doğal olarak ta inşaat ruhsatı alınamayan, tamamlandığında da oturma izni alınamayacak inşaatların imalat bedelinin 4.065.795,00Tl + mimari proje bedeli + TUS bedeli + ruhsat harçlar + arsa emlak vergisi olarak belirlenmesi, taraflar arasındaki sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına, fen ve sanat kurallarına ve onaylı projesine aykırılıkların, sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, fen ve sanat kurallarına uygun olarak giderilmesi ve bir kısım imalatların yıkılıp onaylı projesine göre yeniden yapılmasının bedelinin ise, sadece, 21.552TL olarak belirlenmesi gülünçtür…
İnşaatların yapımının 21.03.2001 tarihinde ilgili belediye tarafından durdurulmasının nedeninin, inşaatların ruhsata bağlı projelerine uygun yapılmaması, devam edilememesinin ve zamanında tamamlanamamasının nedeninin ise, yapılması kararlaştırılan inşaatların mimari tadil projelerine de uygun olmadan yapılması ve onaylı projelerin ruhsata bağlatılamadığı, bütün bunların sorumlusunun da tek başına müteahhit olduğu gerçeği değerlendirilmeden yapılan hesaplamalar hiçbir biçimde doğru değildir ve kabul edilemez. Yapılmak istenen, arsa sahibi kooperatifin hakları gasp edilerek, müteahhide, hiç de hak etmediği açıktan menfaat sağlamaktır.
Bu sahtekarlığa, bu hak gaspına karşı duruşumuz, itiraz edişimiz; haklarımızın korunması kadar, adaletinde yanıltılmaması içindir.
Taraflar arasındaki anlaşmazlığın tespiti ve adalete uygun giderilmesi, neyin karşılığında olduğunu bilemediğimiz nedenlerle, yaşanan bütün sorunların tek başına tek sorumlusu müteahhide çıkar sağlamak için bilirkişilerin gerçeklerden uzak, yanlı ve art niyetli özel tercihleri doğrultusunda değil, taraflar arasındaki ilişkilerin hukuki ve inşaat tekniği bakımında kimi soruların açıklığa kavuşturulması, kimi sorularında yanıtlarının verilmesiyle olanaklıdır.
Bunlarda:
A- HUKUKİ BAKIMDAN:
1- Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeyle göre tarafların sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri,
2- Müteahhidin ihale sonunda düzenlenen sözleşmeyle yapımını üstlendiği işi, sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi, arsa sahibinin de onayı olmadan, yapılan ihaleye katılamayacak ve tacir olmayan bir kooperatife devretmesi ve bu devirlerle ilgili yapılan anlaşmalar,
3- Onaylı ve ruhsata bağlı projelerine aykırılıklar nedeniyle ilgili belediye tarafından inşaatların yapımının mühürlenerek durdurulması,
4- Yapımı kararlaştırılan ve ilgili belediye tarafından da 30.07.1998 tarihinde onaylanan mimari tadil projelerinin, 21.03.2001 tarihine kadar, 2 yıldan fazla bir süre içinde İmar Kanununun 21. , sözleşmenin 7. , 10. Ve sözleşmenin eki özel teknik şartnamenin 1. Maddesi hükümlerine aykırı olarak ruhsata bağlatılmaması,
5- Arsa sahibi kooperatifin uyarılarına rağmen, onaylı projelerin ruhsata bağlatılmadan inşaatların yapımının sürdürülmesi,
6- Onaylı projeleri ruhsata bağlatılmadan yapılan inşaatların, yapımı kararlaştırılan onaylı projelere uygun yapılmaması,
7- Onaylı projesine uygun olmadan yapılan inşaatların projelerinin ruhsata bağlatılamaması,
8- Mevcut inşaatların bu haliyle tamamlanması durumunda Ankara imar yönetmeliğine göre ( Madde 48 )oturma izni alamayacak olması,
9- Sözleşmeye uygun olarak düzenlenerek verilen ve hiçbir sorunla karşılaşmadan azledildiği 28.08.2000 tarihine kadar, dava konusu yapılmadan kullanılan 15.12.1999 tarihli vekaletnamenin, müteahhidin talepleri doğrultusunda sonuçlanan Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararından sonra yetersizliğinin ileriye sürülmesi,
10- Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2003 tarih ve E.2003/668, K. 2006/74 sayılı kararından sonra, 12.01.2007 tarihinde düzenlenerek verilen vekaletnamenin sözleşmeye uygun olup olmadığı,
11- Müteahhidin, üretilecek konutların yüzde 53.66 sının karşılığında yapımını üstlendiği inşaatları, sözleşmesine, sözleşmenin eki özel teknik şartnamesine, yapımı kararlaştırılan onaylı projesine, fen ve sanat kurallarına uygun olmadan, işine ve çıkarına geldiği biçimde yapmak gibi bir yetkisinin olup olmadığı,
12- Taraflar arasındaki sözleşmeye göre müteahhidin, yapımını üstlendiği inşaatların projelerini istediği gibi, tek başına, işine ve çıkarına geldiği gibi değiştirip değiştiremeyeceği,
13- Müteahhidin sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi ve arsa sahibi kooperatifin de onayı olmadan onaylı projesine aykırı yaptığı inşaatlara göre projelerin değiştirilmesine, arsa sahibi kooperatifin onay vermek durumunda olup olmadığı,
14- Arasa sahibi kooperatifin, serbest piyasa ortamında yapılan ihale ve ihale sonunda düzenlenen sözleşmeyle yapımını kararlaştırılan, ancak, sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, yapımı kararlaştırılan onaylı projesine, fen ve sanat kurallarına uygun olmadan, müteahhidin işine ve çıkarına geldiği gibi yapılan inşaatları kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarına YANIT VERİLMEMİŞTİR!..
B- İNŞAAT TEKNİĞİ BAKIMINDAN:
1- Toplam inşaat alanının artırılması,
2- Mahal listelerinin değiştirilmesi,
3- Tarafların mutabakatıyla, imar planına ve sözleşmeye uygun olarak hazırlanan ve ilgili belediye tarafından onaylanan projelerin, İmar Kanununun 21 inci, sözleşmenin 7. 10. ve Özel Teknik Şartnamenin 1. maddelerine aykırı olarak ruhsata bağlatılmadan inşaatların yapılması,
4- Dava konusu inşaatların taraflar arasında ihale sonunda düzenlenen SÖZLEŞMEYE, ONAYLI PROJELERİNE, İMAR PLANINA, ÖZEL TEKNİK ŞARTNAMEYE ve KAMU DÜZENİYLE İLGİLİ İMAR KANUNUNA uygun yapılmaması,
5- Binaların toprak altında kalan bodrum katları dış yüzeylerinin “ısı yalıtımı” dışında, “su yalıtımı” ile ilgili yönetmelik ve şartnamelere uygun olarak yapılması sözleşmenin eki Özel Teknik Şartnamenin gereği olmasına rağmen tekniğine uygun yalıtımların yapılmaması,
6- Sözleşmeye aykırı olarak onaylı detay projesi olmadan imalatların yapılması,
7- Drenajların tekniğine uygun yapılmaması,
8- Dubleks dairelerin üst katında WC ve banyoların yapılmaması, İMAR PLANIYLA VERİLEN İNŞAAT EMSALİNİN ARTIRILMASINA NEDEN OLACAK BİÇİMDE yatak odaları ebatlarının büyütülerek yapılması, ıslak hacım penceresinin ebatlarının ve terasa çıkış kapı yerlerinin onaylı projesine aykırı olarak değiştirilmesi,
9- Çatıların onaylı detay projeleri olmadan, sözleşmeye ve tekniğine aykırı gelişi güzel yapılması,
10- Kooperatif tarafından onaylanmış detay projesi olmadan harpuşta, parapet ve denizlik imalatlarının, kötü işçilik ve kalitesiz malzeme ile yapılması,
11- Beton dökülürken tekniğine uygun vibratör kullanılmaması, buna bağlı olarak betonlarda ileri boyutlarda boşluklar oluşması,
12- Tesisatların döşenmesi amacıyla, statik ve betonarme projesine aykırı olarak 23 adet taşıyıcı özelliğindeki kolonun kırılıp harç malzemesiyle doldurulması ve taşıyıcı özelliklerinin azaltılması,
13- Bina yaşam alanların Ankara İmar Yönetmeliğinin eski 51. yeni 48.Maddelerine göre yapı kullanma izni alınamayacak biçimde onaylı mimarı projesine ve imar planına aykırı olarak alçak yapılması,
14- Bağımsız bölümlerin ve ortak kullanım alanlarının iç hacimlerinin ölçülerinin onaylı projesine aykırı değiştirmesi,
15- Onaylı projesinde olmayan kimi merdivenlerin yapılması ve yine onaylı projesinde olan kimi merdivenlerin de yapılmaması,
16- Statik projesinde bulunan ve taşıyıcı özelliği olan kimi kirişlerin eksik yapılmaması,
17- 12 ve 13 numaralı parsellerdeki binaların bodrum ve zemin kattaki iç avluya bakan pencerelerin, onaylı projesine aykırı olarak değiştirilerek yapılması,
18- Dış cephe düşey ölçülerinde 8 ile 14 cm ye varan kaymaların olması,
19- 12 ve 13 numaralı parseller arasındaki bahçenin tekniğe aykırı olarak nebati toprak yerine hafriyat toprağı ve inşaat atığı ile doldurulması, aynı şekilde inşaattan çıkan hafriyat toprağının taşınmayarak 3 numaralı parsel alanında biriktirilmesi,
20- Tesisatlar ve bacalar için döşemede bırakılması gereken boşlukların bırakılmaması, bunun sonucu olarak bacaların geçirilmesi amacıyla döşeme betonunun kırılması ve demirlerinin kesilmesi,
21- 27009 Ada 12 ve 13 numaralı binaların elektrik tesisatlarının, onaylı projesine ve elektrik iç tesisleri yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak servis terası betonu oyularak döşemeden geçirilmesi ve tekniğine uygun malzeme kullanılmaması, (Mahkemece görevlendirilen işin uzmanı Elektrik Mühendisi bilirkişisinin dosyadaki raporuna göre)
22- Sözleşme ve özel teknik şartname hükümlerine uyulmadan, özellikle çatıların, servis terası ve parapetlerin, dubleks daire merdivenlerin, tecrit ve drenajların, detay projeleri olmadan ve kooperatifin yazılı oluru alınmadan kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılmış olması,
23- Tarafların mutabakatıyla, İmar planına ve plan notlarına göre hazırlanan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projesine aykırı olarak, binaların çatı mahya kotları değiştirilerek,
14.40 m. olması gerekirken 14.90 m. olarak, (27009 Ada 12 parsel )
14.50 m. olması gerekirken 14.85 m. olarak, (27009 Ada 13 parsel )
27,60 m. olması gerekirken 27.79 m. olarak, (28146 Ada 04 Parsel )
Yapılması, (Çankaya Belediyesi İmar müdürlüğü Harita şubesince yapılan ölçümlere göre)
24-Otopark, ısı merkezi gibi altyapı ve hizmet tesislerinin ortak kullanımı için aralarında “birlikte kullanım” “irtifak hakkı” oluşturulmuş 28146 ada 3 ve 4 numaralı parseller üzerindeki binaların aynı kotta, 979,00 kotunda kurulması, tarafların mutabakatıyla imar planına ve sözleşeme uygun olarak hazırlanmış ve ilgili belediye tarafından da onaylanmış proje gereği olduğu halde, ortak kullanımı olumsuz etkileyecek biçimde 4 numaralı parseldeki binanın, sözleşme ve onaylı projesine aykırı olarak 3 numaralı parseldeki binadan 40 cm yukarıda, 979,40 kotunda kurulması, İmar Planıyla verilen zemin kat kotunun da 982.00 yerine 982,40 kotunda yapılması ve bu yükseklik farklarının diğer bütün katlara da yansıtılmış olması,
25-İnşaatların süper lüks tarifi içinde, birinci sınıf inşaat kalitesinde, piyasanın en kaliteli malzemesi ve en iyi işçilikle yapılmaması, kalitesiz malzeme ve kötü işçilikle yapılması.
26-Binaların gabari değerlerine göre yapılmaması, yani, bina gabari değerlerinin onaylı mimarı projesine aykırı yapılması,
27-İnşaatlarda kullanılan malzemelerin seçiminde, Sözleşmenin Eki Özel Teknik Şartnamenin 4. maddesine aykırı olarak kooperatifin onayının alınmaması,
gibi, olumsuzlukların YANITLARI VERİLMEDEN, sorumlusu belirlenmeden, adalete uygun çözümü bulmak olanaksızdır. Bilirkişilerin bu hususlara cevap vermemekte ısrarını anlamak mümkün değildir!..
Yukarıda bir bölümü sıralanan, taraflar arasındaki sözleşmeye ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına aykırılıkların varlığını yok sayanlar, önemsiz bulanlar ve bütün bu olumsuzlukların sorumlusunun da arsa sahibi kooperatif olduğunu söyleyebilenler müteahhitle çıkar birliği içinde olanlardır. Bunun baka açıklaması olamaz…
Bir an için bu düşüncede olanların haklı olduğunu varsayalım ve müteahhidin yapımını üstlendiği inşaatları, altında imzası olan sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına ve yapımı kararlaştırılan onaylı projesine göre değil de, işine ve çıkarına geldiği gibi yaptığı inşaatları kooperatif kabul etsin ve istenen parayı da vermiş olsun.
Versin de, yapılan inşaatların projesine uygun olduğunu beyan ve iddia edenler, komisyon karşılığında buna evet diyenler, cübbe giyip bunu savunanlar, yemin edip bu yönde raporlar düzenleyenler ve bu yönde görüş belirtenler; yapımı kararlaştırılan onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan projeleri nasıl ruhsata bağlatılabileceğini, yapılan bütün ölçümlere göre şu anda iç kat yüksekliği 241-242 cm. çıvarında olan, projesine ve tekniğine uygun olarak taban tesviyesi yapılması, su ve ısı borularının döşenmesi ve ahşap parke ile kaplanmasından sonra kaç cm olacağı bilinemeyen konutlara nasıl ve neyin karşılığında oturma izni alınabileceğini de söyleyebilirler mi? O ZAMAN MAHKEMEYE DE SÖYLESİNLER…
( Ankara imar yönetmeliğine 48. Maddesine göre temiz kat yüksekliği 2.40 metreden az olan konutlara oturma izni verilmez!)
Rüşvet ya da başka yollarla oturma izni alındı diyelim, hangi insanın, yaşamı boyunca sağlık koşullarını taşımayan bu tür basık, alçak tavanlı konutlarda oturması istenebilir. Her şeyden önce bu soruların yanıtları verilmelidir.
Yüce mahkemeye saygı ile sunulur…
S.S. SAĞLIK ŞİFA YAPI KOOPERATİFİ
Vekili: Av. Cemil Can