yemek tarifleri

2008 Faaliyet Dönemiyle İlgili Genel Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Tahmin ve Beklentiler

11 Mayıs 2009 | Yazdır Yazdır


Faaliyet Dönemiyle İlgili Genel Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Tahmin ve Beklentiler:

 

2008 yılı çalışma dönemi içinde ağırlıklı olarak, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/567 E, 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/ 34 E, 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/708 E, 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/ 721 E sayılı davaları ile Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan bütün davaların, müteahhidin açtığı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dava ile birleştirilmesi, karşı tarafın bütün itirazlarına rağmen sağlanmıştır. Çok yönlü bütün bu çalışmalar, yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiş hukukçularımızın ve kimi ortaklarımızın katkı ve katılımlarıyla sürdürülmüştür.  Yargılamaların her aşaması izlenmiş ve gerekli görülen bütün hukuksal girişimler eksiksiz olarak zamanında yerine girilmiştir.

 

Açılan ve sürmekte olan davalarla ilgili Kooperatifimizin yapılmasını istediği bilirkişi incelemesi talebimiz, müteahhidin sürekli ve ısrarlı itirazlarına rağmen, Mahkemece kabul edilerek, biri hukukçu ile iki inşaat mühendisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti bu hususta görevlendirilmiştir. Karşı tarafın bütün engellemeleri ve olay yaratmaya yönelik bütün girişimlerine rağmen bilirkişi incelemelerine katılınmış ve ortaklarımızın hakları korunmaya çalışılmıştır.

 

Yeni bilirkişi heyetinin uzun süren incelemelerini tamamlayıp raporlarını mahkemeye verecekleri aşamada, karşı tarafın incelemeler sırasında dile getirmedikleri kimi endişelerini ileriye sürerek yaptığı başvuru üzerine bilirkişilere 3 aylık bir ek süre daha verilmiştir. Bilirkişilerin bu 3 aylık süre içinde yapacakları incelemeler sonucu düzenleyecekleri raporları,  16 Haziran 2009 tarihli duruşmada değerlendirilerek karara bağlanabilecektir.

 

Kooperatifimizin, bilirkişilerce tespit edilmesini ve mahkemece de değerlendirilmesini istediği hususlar, rapor ekinde ortaklarımızın bilgilerine sunulmaktadır. Bu hususların incelenmesiyle, yükleniciyle iş ve çıkar birliği içinde olan kimi ortaklarımızın açıktan söyleyemedikleri ancak değişik ortamlarda ve kapalı kapılar ardında dillendirdikleri bozguncu söylemlerinin hiç birisinin doğru olmadığı anlaşılacaktır. Kooperatifimiz ve onun yönetiminin, bütün iddiaların aksine kooperatifin sözleşmelerden ve yasalardan doğan haklarını korumaktan başka bir amacı olmamıştır. Bunun aksini iddia edenlerin şu sorulara yanıt vermesi gerekmektedir:

Müteahhidin, kooperatifimizin,  1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif ana sözleşmesi ve kooperatif ortaklarının iradesinin karara bağlandığı kooperatif genel kurul kararları doğrultusunda, serbest, yarışmacı ve katılımcı bir piyasa ortamında düzenlediği ihaleye katılarak verdiği teklif ve ihale sonunda özgür iradesiyle imzaladığı sözleşmeyle, (üretilecek konutların yüzde 53.66 sının bedeli karşılığında sözleşmeye ve sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına, ülkemizde yapılarla ilgili Standartlara ve yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına, tarafların mutabakatıyla İmar Planına ve sözleşmeye uygun olarak hazırlanan, ilgili belediye tarafından da onaylanan projelerine uygun ve kooperatifin onaylayacağı uygulama ve detay projelerine göre ve yine kooperatifin onay vereceği piyasanın en kaliteli TSE ve İSO 9001 belgeli işletmelerin ürünleri kullanılarak, birinci sınıf inşaat kalitesinde ve süper lüks tarifi içinde en iyi işçilikle) yapımını üstlendiği yüksek nitelikli yapıların yerine,

Sözleşmeden kaynaklanan bir yetkisi arsa sahibinin de onayı olmadan, sözleşme gereği detay projesi olmadan, taraflar arasında ihale sonunda imzalanan sözleşmeye, sözleşmenin eki özel teknik şartnameye, (taraflarca yapımı kararlaştırılan ancak, İmar kanunu ve sözleşmeye aykırı olarak ruhsata bağlatmayan) onaylı projesine, fen ve sanat kurallarına, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına aykırı, onaylı projeleri ruhsata bağlatılamayan, tamamlandığında da oturma izni alınamayacak mevcut inşaatları, kooperatifimiz olduğu gibi kabul etmek durumunda mıdır?  Ve yine uyulmayan sözleşmeyle belirlenen bedeli ödemek durumunda mıdır? Bu sorulara hiçbir kurum ve kişi, konumu ve yetkisi ne olursa olsun hiçbir nedenle, müteahhitle çıkar birliği içinde olanlar hariç evet diyemez.

 

Bu konularda söz söyleyenlerin ve söyleyeceklerin her şeyden önce ve öncelikle, yapımcının yani müteahhidin, serbest,  katılımcı ve yarışmacı bir piyasa ortamında yapılan ihale sonucu düzenlenen sözleşmeyle, üretilecek konutların yarısından çoğunun, ( %53.66) karşılığında yapımını üstlendiği inşaatları,

Sözleşmenin, Projelerin tasdiki ve inşaat ruhsatı alınması  başlıklı  7. Maddesi,

“Yapılacak      konutlara ait mimari, statik, kalorifer sıhhî tesisat, elektrik tesisatı, bahçe ve çevre tanzimi projeleri, alt yapı projeleri ile  yapılabilecek spor ve dinlenme tesislerine ait projeler tarafların karşılıklı mutabakatı ile tanzim ettirilerek, ilgili mercilerin onayına sunulacak, onayı müteakip inşaat ruhsatı alınacaktır. Tüm projelerin  onaylı birer sureti ile alınacak tüm ruhsatların onaylı birer sureti kooperatife verilecektir.”

İnşaatın süresi ve gecikme cezası başlıklı 10. Maddesi,

Müteahhit tarafından yaptırılacak projeler öncelikle avan halde iken kooperatifin onayı alınacak ve daha sonra hazırlanacak olan tatbikat projelerinde de kooperatifin onayı alındıktan sonra belediyeye tasdike verilecektir. Projelerde vuku bulacak her türlü değişiklik durumunda kooperatifin onayı alınacaktır…..”

 

Sözleşmenin ayrılmaz eki Özel Teknik Şartnamenin, Projeler başlıklı 1. Maddesi,

“sözleşme konusu inşaatlara ait tüm mimari, statik, tesisat, elektrik, alt yapı, çevre tanzimi ile planlanacak oturma grupları ve spor tesislerinin tüm uygulama ve detay projeleri müteahhit tarafından hazırlattırılacak, kooperatifin imza karşılığı oluru alındıkça, ilgili idarenin onayına sunulacaktır…..”

 

İmar kanununun 21. maddesi,

“Bu Kanun kapsamına giren bütün yapılar için ….belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir.            Ruhsat almış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır.

hükümlerine uygun yapım yapmadığı ve yine, tarafların mutabakatıyla imar planına ve sözleşmeye uygun olarak hazırlanan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan mimari tadilat projelerinin, onaylandıkları 30.07.1998 tarihten, inşaatların yapımının mühürlenerek durdurulduğu 21.03.2001 tarihine kadar geçen, üç yıla yakın bir süre içinde ruhsata bağlatıp bağlatmadığı ve yine dava konusu  mevcut inşaatlarında;

 

Sözleşmenin,  17.maddesi,

müteahhit, evleri bu şartlar ve teknik şartnamede belirtilmemiş olsa bile süper lüks inşaat tarifi içinde ve mevcut en iyi malzeme ve en iyi   işçilikle yapmayı taahhüt eder”,

Sözleşmenin ayrılmaz eki Özel Teknik Şartnamenin,  4. Maddesi,

müteahhit kullanacağı  her cins malzemede piyasanın en kaliteli TSE ve varsa İSO 9001 belgeli olanlarını tercih ederek kullanacaktır. ilgili malzemelerde numuneleri kooperatife ibraz edecek, onay alacak ve onaylıları kullanacaktır.”

 

Özel Teknik Şartnamenin, Projeler başlıklı 1. Maddesi,

“sözleşme konusu inşaatlara ait tüm mimari, statik, tesisat, elektrik, alt yapı, çevre tanzimi ile planlanacak oturma grupları ve spor tesislerinin tüm uygulama ve detay projeleri müteahhit tarafından hazırlattırılacak, kooperatifin imza karşılığı oluru alındıkça, ilgili idarenin onayına sunulacaktır…..”  

Hükümlerine, İmar Mevzuatına, ülkemizde yapılarla ilgili Standartlara, yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına ve Tarafların mutabakatıyla, İmar Planı ve Sözleşmeye uygun olarak hazırlanan ve ilgili belediye tarafından da onaylanan mimarı tadilat projelerine uygun yapıp yapmadığının yanıtını vermek durumundadırlar.

Sorunda soruda, müteahhidin, altında imzası olan sözleşmeye, kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatına aykırı, işine ve çıkarına geldiği gibi yaptığı, tekniğine ve onaylı projesine uygun tamamlandığında oturma izni alamayacak anlaşmazlık konusu ayıplı ve kusurlu inşaatları, arsa sahibi kooperatifin olduğu gibi kabullenip kabullenemeyeceği ve uyulmayan sözleşmeyle belirlenen bedelin kendisine ödenip ödenemeyeceğidir. 

 

Taraflar arsında imzalanmış sözleşmeyi ve kamu düzeniyle ilgili imar mevzuatını, önemsiz bir formalite ve çıkarları için bir araç olarak gören müteahhit ve onunla iş birliği içinde olanların amacı da, sözleşme ve sözleşmenin ayrılmaz eki özel teknik şartname hükümlerine, tarafların mutabakatıyla İmar Planı ve Sözleşmeye uygun olarak hazırlanan, ilgili belediye tarafından da onaylanan mimarı tadilat projelerine, ülkemizde yapılarla ilgili standartlara, yönetmeliklere, fen ve sanat kurallarına aykırı yapılan, bugünden inşaat izni alınamayan, gelecekte de oturma izni alamayacak mevcut inşaatların, olduğu gibi kabul edilmesi ve uyulmayan sözleşmeyle belirlenen bedelin kendilerine ödenmesidir.

Ortaklarımızın hak kayıplarına neden olacak bütün bu girişimler, Kooperatif ortaklarımızın ortaya koyduğu irade doğrultusunda, hukukun öngördüğü bütün yollar, hukuk içinde kalarak engellenebilmiştir. Unutmayalım ki,  doğru yolda olanların arkasında her zaman görülmez bir ordu vardır.” Bunu biz yaşadığımız bu on yıllık süre içinde çok yakından hissettik. Bu bir hak savaşıdır. Ve haklı olanların kazanacağına inanıyoruz. Bu güne kadar önümüze çıkarılan bütün engelleri bu inançla aştık ve bundan sonrada aşacağız.

 

 

 

 

Yönetim

yemek tarifleri